Kamboçya’da kalkan kamçı
Şaklar Çukurova’da belimde benim
İstanbul’da verilmeyen hak
Durdurur Dakota’nın volanlarını
ve der ki öpüp kaldırdığım ekmek
 -beni böyle yerden yere çalan şey-
Nevyork’ta bitmişse grev
Ben burda bil ki grev gözcüsüyümdür
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in Kızılırmak şiirinin bir bölümü olan bu satırları okuduğumda zihnimde tüm dünyadaki işçiler canlanır. Tüm dünyada işgücünü patronlara satarak yaşayan, daha doğrusu yaşamaya çalışan milyarlarca insan. Zenginler sefa sürsün diye gün doğumundan gün batımına kadar ekmek peşinde koşan, gözlerinin feri sönene kadar çabalayan, Müslüman, Hıristiyan, Afrikalı, Japonyalı, Almanyalı, Türkiyeli, siyah, beyaz, kadın, erkek, çocuk... Her milletten, her dinden, her dilden, her cinsiyetten milyarlarca insan… Dünyanın her yerindeyiz ve o kadar kalabalığız ki biz birlik olduğumuzda önümüzde duracak hiçbir kudret yok.
Şimdilik yeterince birlik olamayan işçilerin gücünü, her 1 Mayıs günü daha derinden hissediyorum. Çünkü 1 Mayıs dünyanın pek çok ülkesinde işçi sınıfının, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, baskılara, hak gasplarına, savaşlara karşı alanlara çıktığı, ekonomik ve siyasi taleplerini haykırdığı bir mücadele günü. Bu nedenle patronlar sınıfı bu mücadele gününün içini boşaltmaya ve işçileri korkutarak alanlara çıkmamızı engellemeye çalışıyorlar. İşte bunun için Türkiye’de yaşayan işçiler olarak bu mücadele gününü sahiplenmek ve diğer sınıf kardeşlerimizle aynı duyguyla, bu adaletsizliğe karşı duyduğumuz öfkeyle alanlarda olmak bizlerin görevidir. Bir kadın işçi olarak ben de bu 1 Mayıs’ta, işçi disiplinini ve coşkusunu en iyi şekilde yaşatan UİD-DER kortejinde olacağım. Egemenlerin uyguladığı baskı ve yasakları, bu kötü koşulları kabul etmediğimi ve yalnız olmadığımı haykıracağım!