
İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs dünyanın dört bir yanında coşkuyla kutlandı. Ben de ikinci kez 1 Mayıs’ta bana mücadeleyi, dayanışmayı ve birliği öğreten UİD-DER saflarındaydım. UİD-DER’in herkesi hayran bırakan o disiplinli, coşkulu ve bir o kadar da kararlı kortejiyle alana yürüdük. Attığımız sloganlar, söylediğimiz şarkılar o kortejde bulunan bebeğinden öğrencisine; işçisinden emeklisine herkes içindi. Ne dili ne de ırkı vardı sloganların. Çünkü biz “Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği” diyerek çıkmıştık bu yola. Ben de UİD-DER’li bir öğrenci olarak o kortejdeydim. “Çarkı Bozuk Bu Düzene Hayır” demek için oradaydım. Geçtiğimiz 1 Mayıs’a oranla bu sene daha kararlıydım, yumruğum daha sıkı, sesim daha gürdü. Çünkü bir yıl içerisinde UİD-DER bebeğinden öğrencisine, işçisine bana çok şey öğretti. Emeğin ne kadar değerli olduğunun ve kararlı mücadelenin örgütlü olmaktan geçtiğinin artık farkındayım. Bu farkındalıkla kortejdeki yerimi aldım. Belki de o güne kadar hiçbir zaman dile getiremediklerimi o kortejde yüzlerce işçiyle dile getirdim, haykırdım.
Öyle bir birlik ve kararlılık vardı ki dönüş yolunda bile sloganlarımız, şarkılarımız hiç susmadı. Tıpkı kortej boyunca attığımız sloganlar gibi; UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!