-İşyerinde hamile bir arkadaşın doğum sonrası haklarını bilmiyor mu? Karıştır İşçi Dayanışması’nın sayfalarını anlat ona haklarını.
-Annen, baban ya da bir tanıdığın emekliye mi ayrılacak? Gir UİD-DER’in sitesine, tıkla haklarımız köşesini ve İşçilerin Sordukları/59 bölümünü oku, okut.
-Bir arkadaşın fazla çalışma, yıllık izinler ve gece çalışması yönetmeliğine dair soru mu sordu ya da bilmiyor mu? Aç İşçi Dayanışması’nın sayfalarını, oku, okut.
-Bir arkadaşın yasal çalışma süresinin ne olduğunu bilmiyor mu? Gir UİD-DER’in sitesine, tıkla Haklarımız köşesini, bak, mutlaka bilgi alırsın.
-Herkesin kafasını karıştıran baş belası BES (Bireysel Emeklilik Sistemi). Gerçekte ne olup olmadığını anlamak için gir UİD-DER’in sitesine, yaz “İşçilerin Sordukları/47”. Göreceksin gerçekte BES neymiş.
-Bir işçi arkadaşın işsiz mi kaldı? İşsizlik maaşı alabilir mi? Adres belli. UİD-DER’in sitesi ve Haklarımız köşesi.
Biz işçilerin sorunlarına, haklarına ve aklınıza gelebilecek her türlü soruna dair mutlaka gerçeklere ulaşırsınız İşçi Dayanışması’nda. Sıradan bir bilgi değildir yazılanlar. Hastalık teşhis edilir ama tedavisi de mutlaka belirtilir. Her bir satırı, her bir sayfası 10 yıldır biz işçileri anlatır, yazar. Duygularımızı, acılarımızı, sevinçlerimizi yani bizim gerçek hikâyemizi anlatır. Anlatmakla kalmaz, öğretir, yan yana getirir ve mücadeleye atılmamızı sağlar.
Biz işçiler bir şeyin doğruluğuna inandığımız zaman sımsıkı sarılırız ona ve sahipleniriz, koruruz, büyütürüz. İşçi Dayanışması da bizim ailemiz açısından böyledir. Doğru bildiğimiz, her bir satırına inandığımız, karanlıkta ışığımız, darda kaldığımızda rehberimizdir. 10 yıldır okuyorum, okutuyorum ve bir işçi olarak kendimi ifade edebildiğim tek yerdir İşçi Dayanışması. Gerçekleri biz işçilere ulaştırmak için, 10 yıldır düzenli olarak çıkıyor. Ne büyük bir emek! Büyük bir emek diyorum çünkü fabrikaların önlerinde gece gündüz, kar kış demeden işçilere ulaştırmak için verilen çabaları biliyorum ve ben de bir işçi olarak, bu emeğin bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Karanlığa dikilen bir mum gibi aydınlatıyoruz fabrikaları, işçi evlerini, işçi mahallelerini.
Ben bir kadın işçiyim. Bir de çocuğum var. İşçi Dayanışması’nı fabrikalara ulaştırmak için, arı gibi çalışan kırmızı şapkalı UİD-DER’li işçilerden geri durmadım. Çocuğumun varlığı bana hiçbir zaman engel olmadı. Demiştim ya, doğru bildiğimiz şeyleri biz işçiler sımsıkı sahipleniriz diye. Fabrika önlerine dağıtıma gittiğimizde, onu da yanıma alırdım. Bir metal fabrikasında dağıtım yaparken, bizim ufaklık işçi arkadaşlardan birinin dikkatini çekmişti ve yanımıza geldi, sordu. Dağıtım yapan kişileri sorarak “Sen kimin oğlusun?” dedi. Bizim ufaklık ise “Ben UİD-DER’in çocuğuyum” dedi. İşte sahiplenmek böyle bir şey. Sadece kendimiz için değil, çocuklarımızın geleceği için, çocuklarımızın nasıl bir dünyada yaşadığını öğrenmeleri için, mutlaka evinize her ay düzenli olarak “İşçi Dayanışması” alın ve bulundurun. İşçi Dayanışması giren eve, mahalleye, fabrikaya paylaşım girer, kardeşlik girer, dostluk girer, mücadele girer. İşçi Dayanışması giren bir eve, mahalleye, fabrikaya yalan giremez, bencillik giremez, rekabet giremez, ümitsizlik giremez, çaresizlik hiç giremez.
İşçi Dayanışmasını büyütelim, okuyalım ve okutalım.