Soma’da, 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının dördüncü yılında “Soma İçin Adalet, Türkiye İçin Adalet” mitingi gerçekleştirildi. Soma 301 Madenci Aileleri Derneği, Sosyal Haklar Derneği (SHD), DİSK, KESK, TMMOB tarafından gerçekleştirilen mitinge, Manisa’dan ve çevre kentlerden emekçiler katıldı. CHP’li ve HDP’li milletvekilleri, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ve Ege Üniversitesi’nde direnişte olan taşeron işçileri de mitinge katıldı.
Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü (ELİ) Soma Şubesi önünde toplanan kitle, “Acıları Bal Eyledik Yanan Nefeslerle. Somalılar Sizleri Özler Susmayan Nefeslerle” pankartıyla yürüyüşe geçti.
Mitingte madenci aileleri adına Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak bir konuşma yaptı. 4 yıldır adalet arayışının devam ettiğini söyleyen Çolak, şöyle konuştu: “Soma Faciası alınmayan önlemlerin ve formalite denetimlerin sonucu, işçinin sağlığı ve güvenliğinden çok çıkarılan madenin tonunun önemsendiği çalışma koşullarında göz göre göre gerçekleşmiş bir katliamdır. 4 yıldır adalet arayışımız sürüyor. Karar aşamasına gelen davada her türlü baskı ve zorbalığa şahit olduk. Dava süreci yukarıdan müdahalelerle çarpıtılmaya çalışılıyor. Gerçek suç örtbas edilmeye çalışılıyor. Dün olduğu gibi bugün de davamızın peşindeyiz ve biz bitti demeden bu dava bitmeyecek.”
Soma faciasının hemen ardından yaşananları hatırlatan Çolak, siyasi iktidarın işçilerin ölümünden sorumlu olduğunu belirtti: “Bizler beşinci yıla ‘Ölüm madencinin kaderidir’ diyen Cumhurbaşkanını, gömleği kirlenen enerji bakanını, işçinin yemek yediği kabı tekmeleyerek ‘hadi hadi’ diyen amirleri, madenci yakınlarını tekmeleyenleri, olayın başında beri iktidarın yanında yer alan sendikayı hafızamıza kazıyarak giriyoruz. Bizler Soma’nın, Ermenek’in, Şirvan’ın nedeni biliyor, sorumlularını tanıyoruz. Sorumlular işçisinden önce çıkarılan madeninin tonunu hesaplayan patronlardır. Sorumlular kamusal denetimle yükümlü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Genel Müdürlüğü’dür. Sorumlular 301 canımızın ardından sahte gözyaşları döküp verdikleri sözleri tutmayanlardır. Sorumlular maden kazalarına ‘fıtrat’ diyenlerdir. Sorumlular iş güvenliği tedbirlerini yerini getirmeyenlerdir. Sorumlular iktidarlarını işçi kanıyla sulayanlardır, iktidardır.”
İsmail Çolak’ın arından HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Soma davası avukatlarından Can Atalay, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce birer konuşma yaptı. DİSK, KESK ve TMMOB adına da birer konuşma yapıldı. Mitingte HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın gönderdiği mesaj okundu.
Miting yapılan konuşmaların ardından sona erdi.
Anneler Gününe denk gelen Soma katliamının yıldönümünde, aileler yitirdikleri yakınlarını mezarlıkta ziyaret ettiler. “Anneler gününde onlar bize gelirdi, şimdi biz onlara gidiyoruz” diyen anneler, katliamın acısını yeniden yaşadılar.
İstanbul
Soma faciasında yaşamını yitiren maden işçileri İstanbul’da Taksim Tünel Meydanında yapılan eylem ile anıldı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde gerçekleştirilen basın açıklamasına UİD-DER de katıldı. Katliamda yitirdiğimiz 301 maden işçisi ve iş cinayetlerinde hayatını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi ve sonra konuşmalar yapıldı. “Soma’yı Unutmadık, Unutturmayacağız” pankartı arkasında bir araya gelen işçiler, “Soma Kaza Değil Katliam”, “Üzüntümüz Öfkemizin Tohumudur” gibi tepkilerini gösteren dövizler taşındı.
İlk olarak DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Adil Çiftçi söz alarak, anneler günü olan böylesi bir günde yüzlerce annenin gözyaşlarını dindiremediklerini; adaletin hâlâ yerini bulmadığını belirtti. Konuşmasında birçok adalet sarayının yapıldığını ifade çeken Çiftçi, buralarda adaletin zerresinin bile olmadığına, aksine arttırılan hapishanelerde muhaliflerin, hakkını arayan emekçilerin tutulduğuna, seslerinin kısılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Çiftçi, konuşmasına “taşeron sistemi son buluncaya kadar, güvenceli çalışma ve adalet oluncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek son verdi.
Çiftçi’nin ardından KESK adına Tüm Bel-Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Kadri Kılıcı söz alarak artan iş cinayetlerine vurgu yaptı. Soma’dan sonra iş cinayetlerinin durmadığını, tam tersine Ermenek ve Torunlar Holding ile birlikte giderek arttığını belirtti. Kılıcı, konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümet taşeronlaştırma sisteminin önünü açarak sermayeyi büyütmüş ve bu da beraberinde ölümleri getirmiştir.” TTB adına söz alan Osman Küçükosmanoğlu ise kısa bir süre önce yayınladıkları “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklamasını hatırlatarak iş kazaları ve cinayetlerinin de bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurguladı. Konuşmalar sırasında sık sık şu sloganlar atıldı: “Taşeron Sistemi Yasaklansın”, “Madencilerin Ölümü Kader Değildir”, “Soma’nın Hesabı Sorulacak”, “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni!”
Açıklamaların ardından DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına hazırlanan ortak basın metni okundu. Gerçek sorumluların açığa çıkarılması için sonuna kadar Soma davasının takipçisi olunacağı vurgusu yapıldı. “Cinayete sebep olanların hesap vermesi, adaletin yerini bulması ve bu acımasız sistemin değişmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz” denilerek açıklama sloganlarla sona erdirildi.