
Yaşadığımız dünyada biz işçiler için hayat hiç de kolay değil. Yoksullukla, işsizlikle, açlıkla ve daha nice sorunlarla hayatımız harcanıp gidiyor. Rahatça bir nefes almadan, kafamızı yastığa koyduğumuzda “yarın nasıl geçecek?” diye kaygılanmadan geçirdiğimiz bir günümüz bile yok neredeyse. Üstelik şu an dünyada büyük bir savaş var. Yaşadığımız böylesi bir dönemde hayat bizler için giderek zorlaşıyor. İşte böyle karanlık bir atmosferde, birliğe, beraberliğe, dayanışmaya her şeyden çok daha fazla ihtiyacımız olduğu bir dönemde UİD-DER’le 1 Mayıs’a katıldım.
Yıllardır 1 Mayıs’lara UİD-DER’le katılan biri olarak derneğimizin çok coşkulu bir kortejle yürüyeceğinden hiç şüphem yoktu. Coşkulu ve kalabalık bir kortejle yürümenin bizlere verdiği umut ve güçle bu 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırdık, halaylarımızı çektik, şarkılarımızı söyledik. İçinde bulunduğumuz karanlık dönemin bütün baskılarına rağmen inancını ve umudunu yitirmemiş olan işçilerin haykırışları umut olup yankılandı 1 Mayıs alanında. UİD-DER’in alana taşıdığı pankartlarda uzayan iş saatlerine, düşük ücretlere, işçi ölümlerine HAYIR yazıyordu. Bu pankartlar işçilerin çok hoşuna gitti ve onlarca işçi gelip pankartımızın yanında fotoğraf çektirmek istedi. UİD-DER’li işçiler alana giriş yapan bütün kortejlere merhaba diyerek dayanışmanın gücünü ortaya koydu. Daha sonra yürüyüş başladı. Düzenli ve coşkulu kortejimizle alana kadar sesimizin bütün gücüyle taleplerimizi haykırdık. Çarkı bozuk bu düzene HAYIR dedik. Yanımızdan gelip geçen işçi ve emekçiler kortejimizden çok etkilendiler ve aramıza katılmak isteyen işçiler oldu. Alana girdikten sonra da coşkumuzu yitirmedik ve halaylarımıza, sloganlarımıza devam ettik. Alandan çıktıktan sonra dağılmadık ve hep birlikte ayrılacağımız yere doğru yürüdük. Yürürken herkes yorulmuş olmasına rağmen sesimizi kısmadık ve coşkulu şarkılarımızı yine hep beraber söyledik.
Böyle karanlık ve baskının arttığı bir dönemde UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak bana ve arkadaşlarıma büyük moral oldu. Umutsuz olmamız ve karamsarlığa kapılmamız patronların işine geliyor. Bizler yalnızlaştıkça patronların çarkı bozuk bu düzeni devam ediyor. Oysa bir araya gelip güçlenen UİD-DER’li genç işçiler; şiddete, baskıya, bütün yasaklara, çarkı bozuk bu düzene HAYIR diyor.
UİD-DER YÜRÜYOR MÜCADELE BÜYÜYOR!