
Türkiye işçi sınıfının mücadelesinde bir zirve olan 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi, 48. yılında, 12 Haziran Salı günü gerçekleştirilen bir basın açıklamasıyla anıldı. Kadıköy Yoğurtçu Parkında, “15-16 Haziran’ın Işığında Emeğimize ve Ülkemize Sahip Çıkıyoruz!” sloganıyla gerçekleştirilen basın açıklamasına DİSK yöneticileri, DİSK’e bağlı sendikalara üye işçiler, siyasi parti temsilcileri ve emekten yana kurumlar katıldı. Basın açıklaması 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinde hayatını kaybeden işçiler için saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma gerçekleştirdi.
15-16 Haziran Direnişinin bugüne ışık tutmaya devam ettiğini vurgulayan Çerkezoğlu “15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya yumruğunu vurup ‘artık yeter’ demişti. Bugün Türkiye işçi sınıfı için bir kez daha ‘artık yeter’ deme günüdür” dedi. Türkiye’nin dünyada işçi haklarının en kötü olduğu on ülkeden biri olduğunu hatırlatan Çerkezoğlu; “16 yıldır ülkemizi yöneten ve bu süre boyunca sermayenin talepleri doğrultusunda emeğin en temel haklarını tırpanlayan, böylece Türkiye’yi işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasına sokan iktidar, hedeflediği rejim değişikliğini bir an önce hayata geçirebilmek için baskın seçim kararı almıştır” diyerek sözlerine devam etti. Baskı ve hak gasplarına değinen Arzu Çerkezoğlu, “OHAL’den istifade grevlerin yasaklandığı, sendikal hak ve özgürlüklerin gasp edildiği, imza toplamaktan meydanlara çıkmaya kadar her türden hak arama yönteminin baskı altına alındığı, mahkemelere başvurma hakkının bile kısıtlandığı bir ortamda işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını korumak ve geliştirmek oldukça zorlaştırılmıştır. Bizler biliyoruz ki 16 yıldır yapılanlar, yapılacakların teminatıdır ve işçi sınıfı için felaketten başka bir anlam taşımamaktadır. DİSK tüm işçileri, sermayenin çıkarları için işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını sürekli olarak geriye götürenlere TAMAM demeye çağırmaktadır. 15-16 Haziran 1970’te tek tip sendika dayatmasını durduran işçiler, 2018 Haziranında dayatılan rejimi de durduracaktır” sözleriyle DİSK’in “TAMAM” çağrısını yineleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Basın açıklaması “Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği”, “Birleşe, Birleşe Kazanacağız!” sloganlarıyla sona erdi.
48 yıl önce işçiler sendikaları DİSK’e sahip çıkmak için görkemli bir direniş gerçekleştirdiler. Türkiye işçi sınıfı tarihinin en önemli mücadele örneklerinden biri olan bu şanlı direnişten bugünün işçilerinin çıkaracağı oldukça fazla ders var. O dönemde ayağa kalkan işçilerin talepleri yalnızca ekonomik talepler değil aynı zamanda siyasi taleplerdi. İradelerinin yok sayılmasına, mücadele örgütlerinin yok edilmesine yönelik saldırıları kabul etmediler. Bugün de işçi ve emekçiler baskılara, yok sayılmaya, yoksullaştırılmaya karşı “Hayır!” sloganını yükseltmeli, bu gidişata izin vermemelidir.