
Gün gelip buzdolabının seçimlere malzeme olacağı hiç aklımıza gelmezdi. Malum 24 Haziran seçimleri yaklaşıyor. Yaklaştıkça AKP hükümeti çeşitli yalan vaatlerini de arttırıyor. Geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim mitinginde buzdolabının üretiminden ve satışından bahsediyordu: “Bakın buzdolabının olmadığı ev yok, satışlar artmış durumda, bu da aslında refah içinde olunduğunu gösterir” diyordu. Şimdi bir işçi olarak şunu söylemenin herhalde sırası ve yeridir. Herhalde bu ülkenin Cumhurbaşkanı 21. yüzyılda yaşadığımızı unutmuş olacak ki her evde buzdolabının olmasıyla övünüyor.
Bir işçinin evinde buzdolabı olup olmadığından ziyade buzdolabının içinde ne var ne yok ona bakmak lazım. Tabii Erdoğan bunu dile getiremez, çünkü getirse ucunun kendi iktidarına dokunacağını iyi biliyor. O yüzden de sadece buzdolabı satışlarının artışından dem vuruyor. 16 yıldır iktidarda olan AKP hükümeti işçilerin alım gücünün düştüğünü, aldıkları sefalet ücretiyle aç kalmamak için çabaladıklarını görmezlikten gelerek, refahı evde buzdolabı olup olamadığıyla ölçmeye kalkıyor. Yuh artık, açıktan insanlarla dalga geçiyorlar! Evde buzdolabı olsa ne olacak, içi boş buzdolabının raflarını mı yiyecek işçiler?
Onlar kendi ayıplarını yalanlarla kapatmaya çalışıyorlar. Fakat işçiler evlerindeki buzdolabına haftalık yiyecek koyamıyorlar. Buzdolabının derin dondurucusuna ancak buz olması için su koyuyorlar. Buzdolabının raflarının üzerindeki balık, et, sebze, meyve, bölümleri boş kalıyor. Asgari ücretle işçiler en ucuzundan sağlıksız gıdalar tüketip bir de ekmek yiyebiliyorlar ancak. Kapitalistlerin hizmetinde olan AKP hükümetinin işçilere vereceği seçim vaadi de ancak bu kadar güdük olur. Çarkı bozuk bu düzen ve tek adam rejimi işçilere, emekçilere yoksulluktan başka hiçbir şey veremez.