Cezayirli doktorlar yedi aydır direniyor
algeria-2018.jpg [1]
Çalışma şartlarının iyileştirilmesini ve zorunlu kamu görevinin kaldırılmasını isteyen asistan doktorlar, yedi aydır mücadele ediyorlar. Bu eylem Cezayir tarihinin en uzun grevi olarak şimdiden tarihe geçti. Asistan doktorlar, eğitim hayatlarının ardından zorunlu kamu göreviyle 2-4 yıl arası uzak bölgelerde çalışmak zorunda bırakıldıklarını ve artık bu duruma bir son verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ancak yedi ay boyunca Sağlık Bakanlığı ile gerçekleştirilen 13 görüşmeden de bir sonuç çıkmadı. Sağlık Bakanlığı ısrarla asistan doktorların taleplerini kabul etmiyor. Grevin yanı sıra protesto yürüyüşleri de düzenleyen doktorlar yıllarca sürse dahi talepleri kabul edilinceye kadar mücadeleye devam edeceklerini dile getiriyorlar.
Filipinler’de NutriAsia grevcilerine polis saldırısı
Filipinler’in en büyük sıvı sos üreticisi NutriAsia’da işçiler greve çıktı. Sendika liderlerinin işten kovulmasını protesto eden 50 işçi işten atıldı. Bunun üzerine işçiler, 2 Haziranda üretimi durdurdular. Ürünlerini dünyanın dört bir tarafına satan ve milyonlarca dolar kâr elde eden şirket, işçileri çok uzun saatler çalıştırıyor ve düşük ücret politikası uyguluyor. İş kıyafetleri bile işçilerin maaşlarından kesiliyor. İşçiler, fabrikada iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını, çalışma alanlarının çok dar ve sıcak olduğunu, birçok iş kazası yaşandığını ancak şirketin bunların hiç birini Bakanlığa bildirmediğini dile getiriyorlar. Kölelik koşullarının üzerinin örtülmeye çalışıldığını vurguluyorlar. Çalışan 1400 işçiden sadece 100’ü kadrolu olarak çalışıyor. Taşeron olarak çalışan işçiler, iş güvencesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesini, iş güvenliği önlemlerinin alınmasını ve atılan işçilerin işe geri alınmasını talep ediyorlar. Grevin başından beri işçilere baskı uygulayan polis, grevin 12. gününde grevci işçilere saldırdı. Birçok işçi yaralandı, gözaltına alındı. İşçiler sadece arkadaşlarını alkışlayarak destekledikleri için kovulduklarını, buna karşı mücadele ettiklerinde ise karşılarında polis güçlerini bulduklarını, devletin işçilerin yanında değil patronların yanında olduğunu dile getiriyor.
Fransız demiryolu işçilerinin grevi devam ediyor
Fransa demiryolu işçileri, Cumhurbaşkanı Macron’un demiryollarını özelleştirme ve makinistlerin statüsünde değişikliğe gitme gibi maddeler içeren yasa tasarısına karşı Nisan ayının başından beri çeşitli protestolar ve grevler gerçekleştiriyorlar. Yasa tasarısının kabul edilmesiyle birlikte işçiler haftada iki gün gerçekleştirdikleri greve devam etme kararı aldılar. Macron’un ve hükümetin saldırılarına karşı demiryolu ve hava yolu işçileri, enerji sektöründen ve daha birçok sektörden işçiler, emekliler ve öğrenciler protesto gösterileri düzenliyor. Gerçekleştirdikleri grevlerle güçlerini ortaya koyuyorlar. Saldırıları, kemer sıkma politikalarını kabul etmeyen işçiler aylardır mücadele ediyorlar. Demiryolu işçilerinin grevi ise Fransa’da son 30 yılın en uzun süren grevi oldu.
Sermayenin saldırıları dünyanın her yerinde emekçilerin yaşamını derinden etkiliyor. Hükümetler, zamlarla, vergi artışlarıyla, hak gasplarıyla emekçilerin sırtındaki yükü her geçen gün arttırıyor. Ancak dünyanın birçok yerinde işçi ve emekçiler krizin faturasını ödemek istemediklerini dile getiriyor ve mücadele ediyorlar.