17.06.2018! Bu tarih, her zaman hatırlayacağım ve unutmak istemeyeceğim bir gün olarak aklımda kalacak. Bundan eminim! UİD-DER’le tanışmamın, arkadaşlarımla mücadeleye omuz omuza girmemin ardından hayatımda ilk kez bir şiir etkinliğinde görev aldım. Bu belki sizlere küçük, ufak bir şey gibi gelebilir. Ama insan hayatında yapmamış olduğu bir şeyi, 22 yaşında ilk kez denediğinde gerçekten muazzam heyecan, mutluluk ve coşku duygularını bir arada yaşıyor. Hele ki planlı, düzenli ve mükemmel bir çalışma ortamında bunu gerçekleştiriyorsa!
Mücadele arkadaşlarım bana bu görevi teklif ettiklerinde “acaba yapabilir miyim” diye düşünmekten kendimi alıkoyamamıştım. Çünkü daha önce hayatımda bir kez olsun, 23 Nisan’da bile şiir okumamıştım. Mükemmel bir duyguydu! Karşımdaki onlarca insanın dolu gözleri size çevrilmiş, etrafta çıt yok ve iki dudağınızdan çıkacak o kelimeler salonda yankılanacak. Belki de bir alkış tufanı kopacak. Ve öyle de oldu zaten…
Şiiri sadece ben seslendirmedim. Genç işçiler olarak toplu okuduk. Çok gururlu bir şekilde “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar” diye haykırdık. Belki de orada söylediğimiz, haykırdığımız şeyler bir iki kelimeden ibaretti. Ama bizim için daha doğrusu bu mücadeleyi göğüsleyen hepimiz için yüreğe dokunan sözcüklerdi. Şiirin provaları çok daha ayrıydı. Her provada heyecanımız gittikçe arttı. İlk provalarda heyecanımız yok denecek kadar azdı fakat etkinlik günü yaklaştıkça heyecanlanmamak elde değildi. Provalarda, etkinlik boyunca nelere dikkat edeceğimizi konuştuk, çalışmalar yaptık. Etkinliğin çok coşkulu ve etkili geçmesi bizler için çok önemliydi ve öyle de oldu.
Ben UİD-DER ailesine çok şey borçluyum. Önyargılarımı kırmama, heyecanımı yenmeme ve böyle güzel, gerçek dostlar biriktirmeme neden oldu. İyi ki varsınız!