Bugünlerde tersanelerde denetimler daha sık yapılıyor. Ancak denetimler sıklaşmasına rağmen çalışma koşullarımızda hiç iyileşme yok. Hatta bıraktık iyileşme olmasını koşullar her geçen gün daha da zorlaşıyor. Çok ağır koşullarda çalışmamızın üstüne bir de fazla mesai eklenince adım atacak halimiz kalmıyor.
Gece mesaileri Çalışma Bakanlığı tarafından yasaklanmış olmasına rağmen aylık mesaimiz 150-200 saati buluyor. İşlerin çok yoğun olduğu gerekçesiyle yıllık izin hakkımızı kullandırtmıyorlar. Hem yıllık izinlerimizi kullanamıyoruz hem de üstüne üstlük fazla mesailerde canımız çıkıyor. Kaldığımız fazla mesailer birkaç saat değil, en az 6 saatten başlıyor ve 24 saate kadar çıkabiliyor. Çalışma saatini de eklersek 24-36 saat kesintisiz çalışmış oluyoruz. Fazla mesailerin hepsi kayıt dışı tutuluyor. Bu yüzden fazla mesaiye kaldığımız sırada iş kazası geçirmemiz halinde “Senin bu saatte evde olman gerekmiyor muydu? Ne işin var burada?” deyip bizi rahatlıkla suçlayabiliyorlar.
Biz işçiler kendi haklarımızı savunmazsak, bizim yerimize başkası savunamaz. Eğer biz işçiler örgütlü bir şekilde sesimizi çıkarmazsak patronlar bizi kaale bile almazlar. Ama örgütlü olursak karşımızda tir tir titrerler.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!