Amerika, İngiltere gibi gelişmiş kapitalist ülkelerde işçi ücretleri daha yüksek olduğundan uzun zamandır üretim işçi ücretlerinin daha düşük olduğu ülkelere kaydırılıyordu. Türkiye gibi ülkeler bir süre öncesine kadar üretimin kaydırıldığı ülkelerken şimdilerde işçi ücretlerinin daha da düşük, sosyal hakların nerdeyse hiç olmadığı Çin, Hindistan, Vietnam, Tayland, Polonya benzeri ülkeler tercih ediliyor. Örneğin, Eylül ayının başlarında Ford firması bir açıklama yaptı ve üretiminin %33’ünü Türkiye’den Polonya’ya kaydırdığını açıkladı. Bunun sonucunda Gölcük’te üretim yapmakta olan Ford fabrikasında işçi kıyımı başladı. Geçtiğimiz hafta başlayan işçi kıyımında 250 arkadaşımız işinden oldu. Bunlar sadece başlangıçtı. Ford fabrikasında kanımızı emenler bununla yetinmeyeceklerini gösterdiler ve Ford bünyesinde toplam 1250 işçi arkadaşımızın iş akdinin feshedileceğini açıkladılar.
Ford fabrikasına üretim yapan yan sanayilerde de işçi çıkarmalar başladı. Benim çalıştığım fabrika, üretiminin %70’ini Ford’a yapıyor. Eylül ayının sonuna kadar 50 işçi arkadaşımız işten atılacak. Bunun sebebi olarak da ana firmaların siparişlerinin düşmesi gösteriliyor.
Kapitalist sistem her kriz döneminde olduğu gibi bugün de krizin faturasını bizlere çıkarıyor. Eylül ayının başında 13 işçi arkadaşımız işinden oldu. Kendileri kârlarından zarar ederken hep beraber ağlaşan ve duygu sömürüsü yapıp bizleri kandıran patronlar, bize kemerimizi daha çok sıkmamızı öneriyorlar. Patron, krizin yakın zamanda aşılacağını ve işçileri tekrar işe alacağını söyleyerek bizleri aldatmaya devam ediyor.
Biz işçiler, kapitalist sistemin krizinin faturasını patronlara ödetmeliyiz. İşten atılan işçi arkadaşlarımızın yanında yer alıp onlarla birlikte mücadele etmeliyiz. Çünkü bu kapitalizm yılanı her gün bize de dokunuyor. Bizler yaşananlardan dersler çıkarmalıyız. O yüzden de öğrenmeli ve mücadele etmeliyiz.