İşten atılan ASSİSTT işçileri, 7 Eylül Pazar günü yaptıkları bir basın açıklamasıyla direnişlerini başlattıklarını duyurdular. Türk Telekom’a bağlı TTNet çağrı merkezinin taşeron firması olan AssisTT bünyesinde, İstanbul’da yaklaşık 600, Ankara’da ise 650 işçi çalışıyor. Taşeron sistemini kendi çıkarları doğrultusunda istedikleri gibi kullanan patronlar, buralarda çalışan işçileri azgınca sömürmekte, zamanı geldiğinde grev kırıcısı olarak kullanmaktadırlar. Bunun bir sonucu olarak TTNet işçileri de Telekom işçilerinin grevinin kırılması için Telekom’un bünyesinde gösterilmiş ve grevin ertesinde tekrar AssisTT’e alınmışlardı.
TTNet işçileri Ankara’da geçtiğimiz yıl Haber-İş sendikasına üye oldular ve yetki davasının sonucunu bekliyorlar. Ankara’da başlayan bu mücadele İstanbul’a da sıçradı ve İstanbul’da da örgütlenme çalışması başlatıldı. Fakat işçilerin örgütlü gücünden korkan patron bizzat bu örgütlülüğü dağıtmak ve işçiler üzerindeki sömürü gücünün kırılmasını engellemek için saldırılara başladı.
İşçiler hem yapılan baskıları protesto etmek hem de iki yıldır zamsız çalıştıklarını ve zam taleplerini duyurmak için 31 Temmuzda iş bırakma eylemi gerçekleştirmişlerdi. Bunun üzerine %10 maaş zammı ve %10 prim zammı almayı başarmışlardı. Fakat uyanıklılığı elden bırakmayan patron bunun üzerine İş Kanununun tazminatsız işten atmayı düzenleyen 25/2 maddesini gerekçe göstererek 11 işçiyi işten attı. Atılan işçiler basın açıklamasında bu saldırıların onları yıldıramayacağını, iş için, aş için başlattıkları mücadelelerinin aynı zamanda patronlar sınıfına karşı onur mücadelesi olduğunu belirterek mücadeleye devam edeceklerini söylediler. “Yıllar yılı düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına ve şef baskılarına sesimizi çıkarmadan çalıştık. Gece gündüz çalışmamızın bedelini kimimiz hastalanarak, kimimiz psikolojisi bozularak ve kimimiz de hakaretlere maruz kalarak ödedik. Fakat artık bıçak kemiğe dayandı. Assistt işçisi yaşadığı sorunları çözmek için örgütleniyor, bilinçleniyor ve mücadele ediyor. Bu mücadele hepimizin mücadelesidir. Bizler ancak bu mücadeleye katılarak çalışma koşullarımızı düzeltebiliriz. Sıranın bize gelmesini beklemeden, bana bir şey olmaz demeden gücümüzü birleştirelim. Biz çalışmazsak hayat durur, patronlar pes eder” dediler.
İşçiler taleplerini şöyle sıraladılar:
1. Atılan işçiler derhal geri alınsın!
2. Ücretlerimiz iyileştirilsin!
3. Takım liderleri baskısı son bulsun!
4. Mola sürelerimiz arttırılsın!
5. Tuvalet ve yemek molaları sisteme bağlanmasın!
6. Düzenli sağlık kontrolleri yapılsın!
7. Sendikalaşma hakkımız engellenmesin!
8. Gece vardiyalarına ek ödeme yapılsın!
TTNet çalışanları her geçen gün daha da yoğunlaştırılan performans baskısına maruz kalmakta ve bütün mola ve yemek saatleri insani ihtiyaçlara göre şirketin kâr amacına bağlı olarak planlanmaktadır. Bilgisayar karşısında radyasyon etkisine maruz kalan çalışanlar, diğer taraftan telefon başında sürekli olarak sinir harbiyle boğuşmaktadırlar. Müşteriyi memnun etmemenin bedeli maaş kesintisi olurken, tıpkı Marport işçilerinde olduğu gibi rapor almak da işten atılma sebebi haline gelmektedir.
TTNet işçileri daha insani bir çalışma sistemine geçilmesini talep etmektedirler. Bu mücadelelerini işyeri önündeki oturma eylemleriyle ve süreli açlık grevleriyle pekiştireceklerini ifade ediyorlar. TTNet işçilerinin bu haklı ve onurlu mücadelelerinin yanında olmalıyız.
TTNet İşçisi Yalnız Değildir!
Birleşen İşçiler Yenilmezler!