
Merhaba kardeşlerim. Ben bir özel öğretim kursunda öğretmen olarak çalışıyorum. İşimiz lise öğrencilerini üniversite giriş sınavlarına hazırlamak. Yaz tatili yeni bitti. İşbaşı yaptık. Eski arkadaşlar ve yeni katılan arkadaşlarla iş yoğunluğundan fırsat buldukça sohbet etmeye çalışıyorum. Herkesin ilk gündem maddesi ekonomik sıkıntılar. Bizim çalıştığımız işyerinde önümüzdeki yılın anlaşmaları geçtiğimiz Haziran ayı başında yapılmıştı. Geçen yıldan bu yıla devam eden kadro yüzde on ile on beş arası değişen oranlarda maaşlarına zam almıştı. Patron temsilcisi o günlerde, ne kadar iyi zam yaptıkları konusunda bayağı bir ahkâm kesmişti. O zamlar şimdiden uçup gitti.
İşyerinden bazı arkadaşlar acı bir tebessüm ile şimdi o günleri yâd ediyor. Bizim sektörde yoğun kullanılan kâğıt maliyetleri yaklaşık yüzde kırkı geçen oranlarda artmış durumda. Sonuç olarak elli liranın altında doğru düzgün bir üniversiteye hazırlık kitabı almak mümkün değil. Dahası sınava doğru düzgün hazırlanmak için alınması gereken kitap sayısı on civarı, varın siz hesap edin gereken parayı. Öğrenciler açısından da veliler açısından da zor bir yıl olacak.
Kâğıt zamlarının başka bir etkisi de çocuk bezi fiyatları üzerine. Yeni baba olan bir öğretmen arkadaşım bir haftada 24 liradan 34 liraya çıkan bebek bezi fiyatları yüzünden isyanda. Kendisi matematik öğretmeni olmasına rağmen sinirden olsa gerek zam oranını hesaplayamadı. Bayağı bir güldük kendisine. Ekonomik olarak zor günlerden geçiyoruz. Daha zor günler de bizi bekliyor. Hızla fakirleşiyoruz, yaşam her geçen gün pahalılaşıyor. Oysa bizler çok yoğun ve sıkı çalışıyoruz. Geçen yıl da çok yoğun ve sıkı çalışmıştık. Ne değişti? İşyerimdeki arkadaşlar yavaştan bu soruyu sormaya başladılar. Bu sorunun gerçeklerle yüzleşmek için iyi bir başlangıç noktası olduğuna inanıyorum. Şu an için muhtelif cevaplar ortalıkta dolaşıyor. Zamanla doğru cevaplara ulaşacağımızı umut ediyorum. Kardeşlerimin doğru yanıtlara ulaşması için de elimden geleni yapıyorum, yapacağım. Hepinize mücadele dolu günler dilerim.