
12 Eylül 1980 asker darbesiyle kurulan faşist rejim tarafından yurtdışında tedavi olması engellenen ve 20 Eylül 1985’te yaşamını yitiren usta sanatçı Ruhi Su, ölüm yıldönümünde anıldı. Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen anma töreni, ezilenlerin ezgili yüreği Ruhi Su’nun hem hayat hem de mücadele arkadaşı olan Sıdıka Su’nun anıtmezarı başında yapıldı. Büyük ustanın yakınları, öğrencileri ve sevenleri onun mezarı başında türküler söyledi, şiirler okudu. Yaşamı boyunca emekten, emekçiden yana duruşunu koruyan Ruhi Su’nun anma töreninde “İşçi Sınıfı Ruhi Su’yu Unutmayacak!” diyen UİD-DER’li işçiler de yer aldılar.
Saygı duruşuyla başlayan anma töreni, ezgilerle devam etti. Ruhi Su tarafından 1975 yılında “Dostlar Korosu” adıyla temelleri atılan ve ustanın ölümünden sonra “Ruhi Su Dostlar Korosu” olarak çalışmalarını sürdüren koro, ezgiler seslendirdi. Dayanışma TV tarafından hazırlanan “Ruhi Su: Ezilenlerin Ezgili Yüreği” [1] belgeselinin yayınlandığının duyurulduğu anma töreni konuşmalarla sürdü. Yapılan konuşmalarda Ruhi Su’nun yaşamı boyunca ödün vermediği emekten yana duruşuna dikkat çekildi. Yaşadığı onca zorluğa karşı yaşama sevincini ve mücadele azmini yitirmeyen Ruhi Su’nun bugün de örnek olmayı sürdürdüğü belirtildi.
Ruhi Su’nun hayatı
Ruhi Su 1912’de yoksul bir ailenin çocuğu olarak Van’da dünyaya geldi. Dünyanın altüst olduğu bu yıllarda daha çocuk yaşta anne ve babasını kaybetti. Çocukluğu yoksulluk ve acılar içinde geçen Ruhi Su, müzik öğretmen okulunu bitirerek müzisyen oldu. Müzik konusunda oldukça yetenekli, ender bir sese sahip olan Ruhi Su, hayatı boyunca yüzlerce şarkı besteledi, uyarlamalar yaptı. Sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok şehrinde de konserler verdi, dünyaca tanınır oldu.
Fakat hayatını yalnızca müziğe adayan bir insan değildir Ruhi Su. O, aynı zamanda ezilen ve sömürülenler için mücadele vermiş birisidir. Söylediği ezgilerle ezilenlerin acılarını anlatmış ve onları, bu acıları yaşatanlara karşı mücadele etmeye çağırmıştır. Hayatı boyunca dik duruşunu sürdüren Ruhi Su, bu onurlu duruşu nedeniyle egemenler tarafından da hedef alınmıştır. Mesela radyoda seslendirdiği “Serdari halimiz böyle n’olacak? Kısa çöp uzundan hakkın alacak” türküsü nedeniyle işine son verildi. İş bulamaz hale getirildi. Hayatı boyunca da pek çok kez engellendi, tehdit edildi. Fakat yaşadığı süre boyunca emekçilerin sesi olmaktan, ezilenlerin ezgili yüreği olmaktan hiç vazgeçmedi.
Rahatsızlanıp kanser olduğunu öğrendiğinde Ruhi Su’nun yurtdışında tedavi görmesi gerekti. Fakat dönem 12 Eylül dönemiydi ve faşist cunta iş başındaydı. Ruhi Su, cuntanın engellemeleri yüzünden pasaport alıp yurtdışına çıkamadı. Tedavi göremediği için 20 Eylül 1985’te yaşamını yitirdi. On binlerce kişinin katıldığı cenazesi, 12 Eylül döneminin ilk büyük kitle gösterisi haline dönüştü. Ruhi Su’nun bıraktığı izler ne bu topraklardan ne de mücadeleci kuşakların bilincinden silinebilir. O, geriye bıraktığı mirasla ölümünden sonra da milyonlar nezdinde yaşamayı sürdürenlerden birisidir.