Şeker fabrikaları işçilerin ve sendikaların itirazlarına rağmen AKP hükümeti tarafından özelleştirildi. Türkiye’de faaliyette bulunan 25 şeker fabrikasından 13’ü kısa sürede çeşitli sermaye gruplarına adeta peşkeş çekildi. Doğuş Gıda, Tutgu Gıda, Kayseri Şeker, Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş. gibi yandaş şirketlerce şeker fabrikaları ihale usulü satıldı.
Özelleştirilen şeker fabrikalarında bir yandan insan sağlığına ciddi anlamda zarar veren nişasta bazlı şeker üretimi gerçekleştirileceği, diğer yandan bu fabrikalarda çalışan işçilerin, işsizliğe, zorunlu emekliliğe, sürgüne maruz kalacakları ortadaydı. Nitekim geçtiğimiz Temmuz ve Ağustos aylarında, özelleştirilen şeker fabrikalarında ilk işten atmalar da başlamış oldu.
Temmuz ayında basında yer alan haberlerde Turhal Şeker’de çalışan 100 işçinin, başka işletmeye gönderilmek suretiyle işten atılmaya zorlandığı yer aldı. Ağustosta basında yer alan haberlerdeyse işten atılan şeker işçilerine her geçen gün yenilerinin eklendiğini gördük. Devri gerçekleşen 7 şeker fabrikasında işten çıkartılan işçi sayısı 775’e ulaştı. Çorum Şeker Fabrikasında 92 işçi, Elbistan Şeker Fabrikasında 31 işçi, Erzurum Şeker Fabrikasında 149 işçi, Erzincan Şeker Fabrikasında 157 işçi ve Muş Şeker Fabrikasında 346 işçi işten atıldı. Şeker fabrikalarında 811 kişi de emekliliğe zorlandı.
Böylece özelleştirmeler öncesinde “hiçbir işçinin işten atılmayacağı” sözlerinin içi boş olduğu bir kez daha yaşanıp görüldü. Özelleştirmeler işten atmaların, sendikasızlaştırmanın, daha da ağır ve kötü şartlarda çalışmanın önünü açıyor. Sermaye grupları bu fabrikaları talan ederken fatura işçi ve emekçilere kesiliyor.