DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir Şubelerine üye işçiler, “krizin faturasını emekçiler ödemeyecek” diyerek öğleden itibaren yarım günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Eyleme otobüs hatlarında çalışanlar hariç büyükşehir ve ilçe belediyelerinde çalışan işçiler katıldı. İşyerlerinde yapılan açıklamaların ardından işçiler Konak’ta toplandılar. Genel-İş üyesi işçilerin iş bırakma eylemine İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de destek verdi.
İşçiler taşıdıkları dövizlerde ve attıkları sloganlarda şu talepleri dile getirdiler: Kriz bahanesiyle işten çıkarmalar yasaklansın! Çalışanlara enflasyon farkı ödensin! Son üç ayda yaşanan yoksullaşma telafi edilsin, ücretler iyileştirilsin! Elektriğe, doğal gaza ve temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın, fiyatlar sabitlensin! Belediye şirketlerine geçirilen işçiler devlet kadrosuna alınsın, toplusözleşme yapma hakkı sağlanarak, ücretleri gününde ödensin!
Basın açıklamasını okuyan Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, ekonomik krizin faturasının işçilere kesilmek istenmesine şu sözlerle tepki gösterdi: “Ekonomik krizin lafını etmenin neredeyse suç ilan edildiği bir ortamda, biz kriz var diyerek haykırıyoruz. İşsizlik 6 milyonu aştı ve çok büyük bir toplumsal sorun haline geldi. Artık her evde işsiz var. Enflasyon son 15 yılın en yüksek seviyesinde. Temel tüketim maddelerinin fiyatı iki katına çıktı. Artık ücretler faturalara ve kiraya zor yetmekte.”
Çalışkan, “taşerona kadro” düzenlemesi kapsamında yapılan haksızlıklara ve enflasyonun çok altında kalan yüzde 4’lük zamma tepkisini şöyle dile getirdi: “Belediye Kanunu’ndaki norm kadro sınırlamaları kaldırılmalı, belediyeler belediye şirketlerine geçişi yapılan işçileri kadroya alabilmelidir. Kamuya geçişi yapılan işçiler için KHK ile getirilen sendikal hak kısıtlamaları kaldırılmalı; serbest toplusözleşme süreci işletilmeye başlanmalıdır. Bu süreçte işçilerin ücretine YHK kararı ile yapılan yüzde 4 artışa ek olarak ücretler en azından Hazine ve Maliye Bakanı tarafından ilan edilen 2018 enflasyon tahmini kadar yani yüzde 20,8 oranında artırılmalıdır. Asgari ücretin artırılması işçiler açısından yaşamsal bir gerekliliktir.”
OHAL sırasında KHK’larla işten çıkarılan ve ihraç edilen 3 bine yakın Genel-İş üyesi işçinin aileleriyle birlikte mağdur edildiğini hatırlatan Çalışkan, bir an önce hukuksuzluğa son verilmesini ve işçilerin işe iade edilmesini talep etti.
Remzi Çalışkan’dan sonra bir konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ekonomik krizin AKP’nin yıllardır uyguladığı ekonomik politikaların sonucu olduğunu, Türkiye’nin dünyanın en borçlu ülkesi haline geldiğini ifade etti. “Bu borç işçi sınıfının değildir, aksine işçi sınıfı alacaklıdır ” sözleriyle tepkisini dile getiren Çerkezoğlu, “Kendi yarattıkları krizin faturasını bizlere ödetmeye çalışıyorlar. En alttakinden çalıp en üsttekine vermek tarihin gördüğü en ahlaksız hırsızlıktır. İşçi sınıfı bunun hesabını mutlaka soracaktır” dedi.
Çerkezoğlu konuşmasının devamında, hükümetin “ekonomik savaş var” iddiasına ve ülke ekonomisinin ABD şirketlerine emanet edilmesine de tepki göstererek DİSK’in taleplerini şöyle sıraladı:
- Enflasyon rakamları ortada tüm ücretler arttırılmalıdır.
- Tüm taşeron işçilerin ve sözde kadroya geçirilenlerin ücret artışlarının geliştirilmesi gerekiyor.
- 3600 ek gösterge derhal uygulanmalı.
- Emekli maaşları güncellenmeli.
- Toplu işten çıkarmalar yasaklanmalıdır.
- Haksız hukuksuz şekilde işten çıkarılan herkes görevine iade edilmeli ve işsizlik sigortası yalnızca bizim için kullanılmalı.
- Temel tüketim maddelerine ve kamusal hizmetlere asla zam yapılmamalı yapılan zamlar geri alınmalıdır.