
Merhaba arkadaşlar. Bizler özel hastanede çalışan sağlık işçileriyiz. Neredeyse her gün işten atılan işçi haberleri alıyoruz. Bazen de kendi işyerlerimizde, çevremizde görüyoruz. Yaklaşık 10 yıl içinde üç hastanesinin üzerine beş ayrı hastane alan patronumuz, çalıştığımız hastanede kemeri bize sıktırmak için kolları sıvadı. Önce patronumuza ait diğer hastanelerden işçi çıkarıldığını duyduk. Bu haberler bir panik havası yarattı. Sıranın bize geldiği söylentileri aldı yürüdü. Sonra da mobbing nedeni ile işten ayrılan işçilerin yerine kimsenin alınmayacağı duyuruldu. Bu yaşananlardan önce zaten üç işçinin yapacağı işi bir işçiye yıkmışlardı. Ayrılanların yerine kimse alınmayınca beş kişinin yaptığı iş bir kişiye yüklendi. Tabi sadece bununla sınırlı kalmadı saldırılar. Bayram ve resmi tatillerde fazla mesaiye kaldığımız günlerin ücretleri artık verilmeyecek. Kurban bayramından önce yapılan toplantıda “ülkemiz ekonomik bir saldırıyla karşı karşıya. Bu durumdan biz de etkilendik. Bundan dolayı ailenin diğer üyeleri olarak sizlerden de elinizi taşın altına koymanızı bekliyoruz” denildi. Bu toplantı herkeste şok etkisi yarattı. İtiraz edenler tabi ki oldu. Fakat tek tük ve dağınık olduğu için hiçbir etkisi olmadı. Zaten işten çıkarılma korkusu herkesin isyanını yutmasına yetti. Böyle bir aile duydunuz mu? Beş kişi dışında herkes aç! “Biz bir aileyiz” yalanları her işyerinde düzenli olarak kullanılan bir yalandır, bunu biliyoruz. Ve elimizden geldiğince işyerindeki arkadaşlarımıza anlatmaya çalışıyoruz, ısrarla anlatmaya da devam edeceğiz.
Kardeşler, bu saldırılar artarak devam edecek. Biz işçiler birbirimize ve haklarımıza sahip çıkmadığımız sürece patronlar yarattıkları krizin bedelini biz işçilere ödetmeye devam edecekler. Krizin faturasını patronlara kesmenin tek yolu birleşip örgütlenmektir. Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiç bir şey!