
Kadın işçiler hamilelik sürecinde ve doğumun ardından işyerlerinde çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Bu sorunlar hem annenin hem de bebeğin sağlığını ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Yetersiz olmalarına rağmen gebe-emziren kadın işçilerin İş Kanunu’ndaki haklarını bilmeleri, bu haklara sahip çıkmaları önemlidir.
İş Kanunu’nda analık halinde kadın işçilerin hakları
4857 İş Kanunu’nun 74. maddesi ve Sağlık Bakanlığının hazırladığı “Gebe veya emziren kadınların çalıştırılma şartlarıyla emzirme odaları ve çocuk bakım yurtlarına dair yönetmelik”, gebe ve emziren kadın işçilerin haklarını şöyle düzenliyor:
- Kadın çalışanlar, gebe olduklarının sağlık raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamazlar.
- Gebe veya emziren çalışan günde 7 buçuk saatten fazla çalıştırılamaz.
- Gebe çalışanlara gebelikleri süresince, periyodik kontrolleri için ücretli izin verilir.
- Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, gebe kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.
- Kadın işçilerin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır.
- Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir.
- Sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.
- Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.
- Yeni doğum yapmış çalışanın doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması yasaktır. Bu sürenin sonunda sağlık ve güvenlik açısından sakıncalı olduğunun sağlık raporu ile belirlendiği dönem boyunca gece çalıştırılmaz.
- İsteği halinde kadın işçiye, 16 haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde 18 haftalık süreden sonra 6 aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
- Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. İşçi dilerse bu süreleri birleştirilip bir günlük izin şeklinde kullanabilir.
- Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100 ilâ 150 kadın çalışanı olan işyerlerinde, emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta bir emzirme odasının kurulması zorunludur.
- Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın kreş kurulması zorunludur. Kreş, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.
- Oda ve kreşlerde, çocukların ihtiyaçlarına göre gerekli besinler, kahvaltıları ve yemekleri verilir. Yemek listeleri ve tamamlayıcı beslenmenin düzenlenmesinde işyeri hekiminin görüşleri alınır.
- Çocuklara ayrıca, günde 250’şer gram dayanıklı veya pastörize, yoksa kaynamış süt veya yoğurt verilir.
- Oda ve yurtlarda, çocuklara psikososyal gelişimlerini sağlayacak okul öncesi eğitimlerin verilmesi sağlanır.
- Doğum izni bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda ise 180 gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir.
Elbette kapitalistler kadın işçilerin haklarını kısıtlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Daha fazla kazanç sağlamak isteyen sermayedarlar annelerin ve bebeklerin sağlığını hiçe sayarak gebe işçiye baskı yapıyor, emzirme izni için servis sağlamıyor, gebe-emziren kadının çalışma koşullarını sağlıklı hale getirmiyorlar. Emzirme odası ve kreş açmıyorlar. Bu durumun değişmesi için tüm işçilerin haklarının bilincinde olması, haklarını korumaya ve geliştirmeye çalışması, birlik olması büyük önem taşıyor.