12 Eylül 1980’de, bu topraklarda, yükselen işçi hareketini ezmek için faşist bir darbe gerçekleştirildi. Bu darbe işçi sınıfının örgütlülüğünü dağıtmakla kalmayarak, binlerce insana tarifi zor acılar yaşattı. Aradan geçen yirmi sekiz yıla rağmen ne 12 Eylül’ün hesabı sorulabilmiş ne de işçi hareketi belini doğrultabilmiştir.
14 Eylül Pazar günü Kadıköy’de gerçekleştirilen protesto mitingine UİD-DER ailesi olarak katıldık. Örgütlülüğümüz sayesinde afişleme, bildiri dağıtımı gibi hazırlıklarımızı eksiksiz bir biçimde tamamladık. 14 Eylül sabahı kalktığımda UİD-DER’le birlikte yine çok anlamlı ve içi dolu bir mitinge katılacağımın güveniyle derneğe gittim. Dernekte bir arkadaşımız neden bu mitinge katıldığımızı ve alanda nasıl örgütlü bir güç olarak durabileceğimizi anlatan bir konuşma yaptı. Sonrasında otobüslerimize bindik. Otobüslerde de marşlar, şarkılar ve sloganlar eşliğinde yolumuza devam ettik. Kadıköy’e ulaştığımızda ise miting alanına yürüyüş yapmak üzere kortejimizi oluşturduk. Yürüyüşümüze başladığımızda haykırdık hep bir ağızdan: Faşizme Karşı Sınıf Cephesi! Ulusalcı Değil Enternasyonalistiz! Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin!
Bunlar bizim temel görüşlerimizi ve mücadelemizi anlatan sloganlardı. Hemen önümüzde ise tersane işçilerinin korteji vardı. “Artık Ölmek İstemiyoruz” diyorlardı. Biz de “Tersane İşçisi Yalnız Değildir” sloganıyla onları destekledik. Çok geçmeden yanıt verdiler: “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” O an UİD-DER’li olmaktan, böyle bir sınıfın evladı olmaktan gurur duydum. Tanımadığın insanlarla aynı duyguları paylaşmak ne güzel şey! Ne güzel şey insanlığın onurunu taşıyabilmek, bir yudum su tadındaki hayatlarımızı birleştirerek okyanuslara dönüştürmek! Ne güzel şey sınıf dayanışması! Alanda bunun güzel bir örneğini daha yaşadım. Liman-İş sendikasında örgütlü arkadaşlar bizim kortejimizdeydiler. Marport liman işçilerinin grevlerini uzun zamandır hem takip ediyor hem de destekliyoruz. Alanda da hem sloganlarımızla hem de dayanışma için yapılan bir alan çalışmasıyla desteğimizi sürdürdük.
Miting hem 12 Eylül faşizminde hem de sınıfsız bir dünya kurma mücadelesinde dönülmeze gidenlerimizin hepsi için bir saygı duruşuyla başladı. Orada aldığım her nefes, attığımız her bir slogan benim için çok anlamlıydı. Bir gün gelecek işçi sınıfı hem 12 Eylül’ün hem de kapitalizmin kendisine yaşattığı tüm acıların hesabını soracaktır. Yeter ki sınıfının gücüne güvenerek örgütlensin, doğru bir önderlikle mücadeleye atılsın.