
İktidar “kriz-mriz yok” diyor. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de “Türkiye'de yaşanan bu sıkıntıların daha ziyade rasyonel değil psikolojik olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin ekonomisi çok sağlamdır ve geleceğimiz aydınlıktır” demişti. Ama gerçeklik daha farklı… Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan La Vida City şantiyesinde haklarını alamayan işçiler, intihara kalkıştı. Geçtiğimiz ay konkordato ilan eden firmalardan Hasanoğulları Hafriyat bünyesinde çalışan üç işçi, ücretlerini alamadığı için çalıştığı inşaatın 15. Katına çıkarak kendilerini aşağı sarkıttı. Gasp edilen haklarını isteyen işçiler; “ödeme yapılmazsa intihar ederiz” dedi. Remax Tower’a ait bir plaza projesi olan La Vida City, TBMM ve Bakanlıklara sadece birkaç yüz metre uzaklıkta bulunuyor. Hakları gasp edilen işçiler seslerini duyurmak istiyorlar.
Ekonomik kriz büyüdükçe işçilerden yükselen “Hakkımızı Alamıyoruz”, “Geçinemiyoruz!” çığlıklarında önemli oranda artış gerçekleşiyor. Türkiye’de intihar eden işçilerin sayısı son beş yılda % 300 arttı. Her ne kadar ülkeyi yönetenler, işçi intiharlarını “psikolojik” diye geçiştirmeye çalışsalar da yapılan araştırmalar işçilerin borç, mobbing, işsizlik gibi nedenlerle hayatına son verdiğini ortaya koyuyor. Borçlarını ödeyemeyen, yoğun iş temposu ve baskılar altında ezilen, işsiz kalma kaygısı yaşayan, evine ekmek götüremeyen işçiler çıkışsızlık içinde kıvranarak intihara sürükleniyor. Bu cendereden kurtuluşun yolu “ekonomik krizin faturası patronlara!” diyerek birleşmekten ve birlikte mücadele etmekten geçiyor.