Siyasi iktidar ve patronlar sınıfı krizin faturasını işçilere kesmeye çalışıyor. Ekonomik kriz derinleştikçe işsizliğe mahkûm edilen işçilerin sayısı artmaya devam ediyor. Rakamlardaki artış TÜİK verilerine de yansıyor. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in açıkladığı Eylül ayına ait işgücü istatistiklerine göre, işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0,8 puan artarak yüzde 11,4 oldu. İşsizlerin sayısı böylece 3 milyon 749 bin kişiye ulaştı. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısı ise 45 bin kişi artarak 3 milyon 676 kişi bin oldu.
TÜİK istatistiklerine göre aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı 0,7 puan artarak yüzde 13,5, 15-24 yaş arası genç nüfustaki işsizlik 1,6 puan artarak yüzde 21,6, 15-64 yaş grubunda ise 0,9 puan artarak yüzde 11,7 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı ise 266 bin kişi artarak 29 milyon 63 bin kişi oldu. İstihdam oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 47,8 oldu.
İstatistiklerde kadın istihdamının düşüklüğü ile kayıt dışı istihdamın yüksekliği dikkat çekiyor. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34,9 iken kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 33,8 oldu. Buna göre her 3 kişiden biri kayıt dışı çalışıyor.
Bu rakamlar TÜİK’in rakamlarıdır ve buzdağının sadece görünen yüzüdür. Gerçek işsizlik rakamları resmi rakamların kat be kat üstündedir.
Sermaye sınıfı kendi yarattığı krizi kazasız belasız atlatmaya çalışıyor. Bu kötü gidişatta zerre kadar sorumluluğu olmayan işçilerin haklarına el koymak için krizi bahane ediyor. İktidar patronlar için kesenin ağzını sonuna kadar açıyor, desteğini esirgemiyor. Hakları gasp edilen, ücretleri ödenmeyen, sendikalaşmaları fiilen engellenen, iş kazalarına maruz kalan işçilerin hak mücadelesi ise baskılarla engelleniyor. “Aynı gemideyiz” yalanıyla işçilere çıkarılan fatura gittikçe kabarıyor. Faturayı ödememek ve krizi çıkaranlara havale etmek işçilerin birliğine bağlıdır.