
Ben sağlık malzemeleri üreten bir fabrikada çalışan bir işçiyim. Fabrikamız yedi gün yirmi dört saat çalışıyor. Üç vardiya halinde çalıyoruz. Sürekli sağlık malzemesi üretiyoruz. Sizlerle iş arkadaşımla yaptığımız bir sohbeti paylaşmak istiyorum. Geçen gün kadın arkadaş hasta olduğu için doktor iğne tedavisi vermiş. O da işyerinin hemşiresine iğneyi yaptırmak için gitmiş. Hemşire iğneyi yapmak için enjektör istemiş. Arkadaş da hemşireye “iyi de biz sağlık malzemesi üretiyoruz. Neden enjektörü ben alıp getireyim” demiş. Hemşire de “bize vermiyorlar onun için siz dışarıdan parayla alıp getireceksiniz” demiş. Enjektörü parasıyla alıp iğnesini vurdurmuş fakat içine de dert olmuş. Arada yanına gidip “geçmiş olsun” dedim. Sitemli bir şekilde durumu anlattı. Ben de “abla Allah aşkına işçiler hangi ürettiğini kullanabiliyor? Kendi ürettiğimizi dönüp parayla satın alıyoruz. O da paramızın yettiğini alabiliyoruz” dedim. “Doğru diyorsun vallahi” dedi. Baktığımız zaman bütün her şeyi üreten, güzelleştiren bizlerin emeğidir. Patronlar bizim ürettiklerimize el koyanlardır. Oysa her işçinin hakkıdır ürettiğini tüketebilmesi.