Ben yaklaşık olarak bir yıldır düzenli iş bulamayan işsiz bir işçiyim. Bir yıl boyunca sigortamın olacağı, çalışma saatlerinin düzgün olduğu ve maaşımı düzenli alabileceğim bir iş aradım. İstediğim şeyler çok değildi. Ama maalesef iş bulamadım. Kapitalist sistemde iş deneyimi ve tahsil yetmiyor, bir de torpilin olması gerekiyor ki iş bulabilesin.
İş arama sürecinde hem maddi hem manevi birçok zorluklar yaşadım. Cebimdeki son kuruşu verip gittiğim iş başvurularımdan hep olumsuz cevap aldım. Her iş görüşmesi sonunda patronların kullandığı o klasik sözleri duyuyordum; “olumlusun, iki üç gün içerisinde seni arayacağız”. Kendi harçlığımı ve yol ücretlerimi karşılayabilmek için konfeksiyon atölyelerinde çalıştım ve şimdi de kısa bir süre için girdiğim bir taşıma şirketindeki işim bir ay içinde bitecek, sonra yine işsiz kalacağım.
Bu işsizlik ve iş arama sürecim bana birçok şeyi kanıtladı. En basit bir iş görüşmesinde bile önümüze bir sürü testler, mülakatlar ve patronların bitip tükenmeyen istekleri sıralanıyor. Ama bütün bunların karşılığında bize verilen sadece asgari ücret, fazla mesailer ve sosyal güvencesizlik.
İşsizlik sadece benim sorunum değil. Bunu iş görüşmelerime gittiğimde benim gibi oraya gelen birçok insandan, çevremde bulunan işsiz insanlardan anlıyorum. Kapitalist sistem sürdükçe işsizlik devam edecek. Biz işçiler ancak bilinçlenip örgütlenerek kapitalist sisteme karşı koyabiliriz.