
Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EYTSDD) üyeleri, seslerini duyurmak ve emeklilik haklarının verilmesi talebini dile getirmek için kitlesel etkinlikler gerçekleştirmeye devam ediyorlar. 13 Ocakta İzmir Karşıyaka’daki Deniz Baykal Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya, Türkiye’nin dört bir yanından binlerce EYT”li katıldı. Katılanların sayısı yine salonun kapasitesini aştı. Dışarıda kalanlar için kültür merkezinin bahçesine led ekran kuruldu.
Binlerce EYT’li “Hükümet Uyuma Duy Sesimizi”, “Yalnızca Adalet İstiyoruz”, “EYT Burada, Meclis Nerede” sloganlarını hep birlikte haykırdı. Etkinliğe Soma madenlerinde çalışan maden işçileri de katıldı. Madenciler taleplerini pankart açarak dile getirdiler: “Somamız, kömürümüz, helvamız, ne olacak halimiz”, “Şair olduk, yazar olduk, bir tek emekli olamadık”, “Emekleri yok sayılan topluluk”, “Edirne’den Kars’a, Jüpiter’den Mars’a”.
Toplantıda konuşma yapan EYT’liler Derneği Genel Başkanı Gönül Boran Özürpark, “Bu memlekete en fazla emek veren insanlarız. Bizden öncekiler 38 yaşlarında emekli oldukları için bu bir iddia değil, tartışmasız bir gerçektir. Yanlış algı yaratmaya çalışan insanların söylediği gibi bizim, ‘38 yaşında emeklilik’ gibi bir hedefimiz yok. Sadece bir yasanın geriye doğru işletilmesinin, hukuki ve mantıksal olarak doğru ve adil olmadığını söylüyoruz” dedi.
Özüpak, yasanın geriye doğru işletilmesiyle ilgili tepkilerini şöyle dile getirdi: “Beklemiş olduğumuz bunca sene boyunca, zaten bir bedel ödedik. Başka bir bedel daha ödemek, adaletsizlik olur. Emeklilikte yaşa takılanlar, kazanılmış hakları gasp edilmiş, 1999’dan beri iktidarda olan bütün hükümetlerce göz ardı edilmiş, oy toplama uğruna oyalanarak mağdur edilen kişilerdir.”
Konuşmasının devamında, EYT’lilerin amacının haklılıklarını kanıtlamak olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Bugüne kadar sesi çıkmayan, öfkesini dizginleyen, ‘vatan kutsaldır’ diyerek zenginlerin parayla yaptığı askerliğe evladını gönderen, acı, çile, hasret, yokluk ve sefalet çeken ama bundan asla şikâyet etmeyen bir kuşağız. Zenginlerden alınmayan vergiler, haberi bile olmadan kendisinden alınan, olur olmaz zamanlarda cebindeki üç kuruşu bile alınan kişileriz. Derdimiz emekli maaşı olarak bağlanan üç kuruş değil. Davamız, haklılığımızı ispat etmek, ‘Biz buradayız, varız’ diyerek haklı olduğumuzu kanıtlamak.”