
2015 yılında 6645 sayılı Torba Kanunla sözde iş kazalarını azaltmak hedefiyle İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda bazı düzenlemeler yapıldı. Buna göre ölümle veya sürekli iş göremezliğe neden olan sakatlanmayla sonuçlanan iş kazası yaşanmayan işyerlerine teşvik primi verilecekti. 10’dan fazla çalışanı olan, tehlikeli sınıfta bulunan ve 3 yıl boyunca söz edilen nitelikte iş kazası yaşanmayan işyerlerine teşvik uygulaması 1 Ocak 2019’dan itibaren başladı.
2015 yılında 6645 sayılı Torba Kanunla sözde iş kazalarını azaltmak hedefiyle İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda bazı düzenlemeler yapıldı. Buna göre ölümle veya sürekli iş göremezliğe neden olan sakatlanmayla sonuçlanan iş kazası yaşanmayan işyerlerine teşvik primi verilecekti. 10’dan fazla çalışanı olan, tehlikeli sınıfta bulunan ve 3 yıl boyunca söz edilen nitelikte iş kazası yaşanmayan işyerlerine teşvik uygulaması 1 Ocak 2019’dan itibaren başladı. Bu şartları yerine getiren işverenler 2021’in sonuna kadar işsizlik sigortası primini indirimli ödeyecek.
İşsizlik Sigortası Fonu, prime esas kazanç olan brüt ücret üzerinden hesaplanır. Prim payı patron için %2, işçi için %1, devlet için %1’dir. Fon bu primlerin ödenmesiyle oluşur ve işsiz kalan işçilere bu fondan ödeme yapılır. Ocak ayı itibariyle 3 yıl içinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası yaşanmayan işyerlerinde 3 yıl süreyle patronların payına düşen işsizlik sigortası primi %1’e düşürüldü. Yani patronların ödeyecekleri prim payı bu sefer de “iş kazalarını azaltma” bahanesiyle düşürüldü. İşverenler işçi başına her ay 25,58 lira daha az prim ödeyecek, işçinin brüt ücretine göre bu rakam 191,88 liraya kadar çıkabilecek. Kaza yaşanmadığı sürece teşvik devam edecek.
Peki, amaç gerçekten iş kazalarını azaltmak mı yoksa patronların sırtından bir yük daha alıp kârlarını arttırmak mı? Çıkarılan kanunlara, teşviklere rağmen iş kazaları azalmamış tersine daha da artma eğilimine girmiştir. 2014 yılında 1886 işçi, 2015’te 1730 işçi, 2016’da 1970 işçi, 2017’de 2006 işçi, 2018 yılında ise 1923 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.
Bu rakamlar bildiklerimizin bir kısmı. Çoğu zaman yaşanan iş kazaları patronların çevirdiği dalavereler nedeniyle resmi kayıtlara geçmiyor ve iş kazası olarak görünmüyor bile. Bu kazalar gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadığı için meydana geliyor. İş güvenliği önlemlerini almayan patronlara ise bir yaptırım uygulanmıyor. Yaptırım uygulanmadığı gibi bir de teşvikler sunuluyor ve işçilerin denetiminde olmayan İşsizlik Sigortası Fonu sermaye sınıfının ihtiyaçları doğrultusunda kullanılıyor. İşçiler örgütlenip, bir güç haline gelip çalışma koşulları ve kendi fonları üzerinde söz sahibi olmadıkça iş kazaları yaşanmaya, işsizlik fonu yağmalanmaya devam edecektir.