Ansızın toprak çürüdü
Üç kollu çocuklar ve tek gözlü koyunlarla tanıştı yeryüzü
Göklerden yağmur değil, kuşlar yağmaya başladı
Ölü kuşlar
Sonra radyasyon yüklendi bulutlara
Bilmem kaç milyon kişi açlıktan ölürken
Bilmem kaç kişinin serveti açıklandı
Ölüler üzerinde birikmiş bir servet
Buna da şükür diyenler oldu
Böyle gelmedi böyle gitmez diyenler de
Sonra ölümler erken gelmeye başladı
Çiçekler kokusuz,
Dallar meyvesiz
Meyveler dalsız
Sonra kurşuna dizildi adalet
Hem de uluorta
Sonra saçlarından sürüklendi analar
Yavrularını ararken
İzbe sokaklar kenevir tozu kokmaya başladı
Yerlerde battaniyeler
Umut dilenenler…
Sonra nereye ineceğini bilmediğimiz füzelerimiz oldu
Sonra fabrikalardan insan eti tütmeye başladı
Güneşe doğru yükselen
Beton duvarlara çarpa çarpa
İnsan eti, insan…
Sonra bey oldu cellâtlar
Sonra yalanlarla doyurdular karnımızı
Yalanlarla büyütüldü bebecikler
Ey insanlık
Ey acıların ve umudun simgesi
Bu duvarlar, bu zincirler senin için
Senin için bu yalan değirmenleri
Uyan
Uyan da haykır öfkeni,
Haykır öfkeni seni soyana
Ekmeğine aşına göz koyana