Toprak tohumu yeni kucakladı
Daha yeni ağlar denize düştü
Daha dur
Göçmen kuşlar yoldadır elbet
Sabır her şeyin ilacıdır elbet
Bir dostu kucaklamak
Bir dostu kucaklamak gibidir kavgayı tanımak
Yıllarca özlemle beklenen bir dostu
Gelecek
Sıra bize de gelecek
İşte o zaman sorulacak tüm bunların hesabı
Daha dur
Sabırsızlık yenilgidir
Bastığın toprağı, kavradığın taşı tanı
Bir usta, bir el, bir demir
Bir taşa şekil veriyor sabırla inatla inançla
Daha dur
Çocuklarımız karşılayacak güneşin doğuşunu
Kapılar açılacak ardına kadar
Saksısız olacak dünyamız
Çitsiz ve duvarsız
Daha dur
Öpmedim gülyüzlü dostları yüreklerinden
Yarınlar elbet huzura koşacak,
Yeter ki el ver şu ele, ses ver şu haykırışa
Çiçekler dalında kokacak
Çam kozalakları dalında
Daha dur
Şefkatle saracağız insanlığı
Düşlerimizi sunacağız insanlığa
Bitmesini hiç istemediğimiz düşlerimizi
Dur daha
Senin sen olduğun için
Sana insan olduğunu hatırlatacak günler var
Dünyanın diğer ucunda da buram buram özlem tüten
İnsanlar olduğunu hatırlatacak günler
Daha dur
Bir adım ötede barış
Bir adım ya da yarın kadar yakın sana
Bir el kadar yakın
Bir türkü tadında sıcak sımsıcak
Ve
Uçsuz bucaksız bir çölde
Bir yudum su kadar gerekli.
Ahh yüreğim
Yorgun bedenim, inançlı ellerim
Az kaldı
Güneşli sabahlara
Az kaldı cellâtların yüzüne haykırmaya,
Daha dur, daha dur
Güzel günler var yaşanacak
Yeter ki iste
Yeter ki göğüs ger
Omuz ver kavgaya
Daha dur