Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > Şiirler > Emek Şiirleri > Tanıklıklar’dan

Tanıklıklar’dan

Hasan Hüseyin Korkmazgil

15.09.2013

12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin üzerinden 34 yıl geçti. Patronların işbaşına çağırdığı ordu ve generaller, toplumda tam bir terör estirdiler ve işçi sınıfının her türlü örgütlenmesini yasakladılar. İşçilerin pek çok kazanılmış hakkı ellerinden alındı. 12 Eylül’ün amacı işçilerin örgütlü gücünü ezmek ve patronların önünü açmaktı. Bunun için yüz binlerce insanı tutukladılar, işkence yaptılar, onlarcasını idam ettiler. Türkiye işçi sınıfı, kendisine yapılanları ve bu karanlık dönemi asla unutmamalıdır! Onlar korkunçtular, zalimdiler, korkaktılar, karanlıktılar, çirkindiler. Aynı Hasan Hüseyin’in dizelerindeki gibi:


Girdiler kapılardan

girdiler pencerelerden

mektuplardan kitaplardan telefonlardan

girdiler kirlettiler ve gecemizi

girdiler ağrıttılar ve gündüzümüzü

işimize saygımızı

Ölümüze acımızı

sayrı yatağımızı

Özlemlere sevgilere sular gibi akışımızı

kıyımlara kıranlara türkü türkü bakışımızı

gözgözelik

dizdizelik

şu hancı dünyamızı

girdiler

kirlettiler

insan onurumuzu

insan yüzü güzeldir

çirkindi bunlarınki

insan yüzü sıcaktır

soğuktu bunlarınki

elleri el değildi

eli andırıyordu

gözleri göz gibiydi

bakışsızdılar

göğse benzer bir kafesti taşıdıkları

içinde yürek yoktu

kapıların arkasında emeklememiş

beşiklere belenmemişlerdi karda tipide

ev dediğin duvar kapı pencere

saygıya gerek yoktu

girdiler akşam sofralarında evlerimize

yoksul sabah çaylarında girdiler

girdiler öpüşürken kuytuda

okşarken saçlarını çocuğumuzun

avutmaya çalışırken acılımızı

duyumsarken sevincini insan oluşumuzun

girdiler bağlarken mektubumuzu

dertleşirken kapısında kırkıncı odamızın

girdiler evlerimize

en ağrıtan yerinde bir özlem türküsünün

bunalmış bir kahkahanın ortayerinde

taş gibi yorgunluğunda bir güzelim düşün

Ölümcül sayrılıkta umarsız yalnızlıkta

kağıttan kayıklar yüzdürürken geçmiş sularımızda

uçurtmalar salarken umut göklerimize

kucaklarken dostlarımızı telefonlarda

girdiler evlerimize

çirkindiler

korkaktılar

yarınsızdılar

geldiler itilerek

girdiler irkilerek

kararttılar gecemizi

Isırdılar karanlıkta

kanattılar türkümüzü

kırdılar çiçekli dallarımızı

tükürdüler içine ekmeğimizin

ağrıttılar ağrımızı

ağrıttılar vatan vatan

ağrıttılar dünya dunya

ve çekip gittiler

kanlı izler bırakarak

göğümüzün merdivenlerinde

yoktu yarınları onların

çünkü onlar

suç taşıyan sandık gibi

karanlıktılar.

  • Emek Şiirleri [1]

Kaynak URL: https://uidder.org/tanikliklardan.htm?qt-diger_makaleler=0

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/672