
Kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği uygulaması 2008-2009 krizinin ardından gündeme gelmiş ve bu uygulamaya başvuran patronların geçici süre ile işçi ücretlerini ve sigorta primlerini ödeme yükümlülüğü kaldırılmıştı. Bu uygulamayla işçi ücretleri, kaynağı İşsizlik Sigortası Fonu olan Kısa Çalışma Ödeneğinden karşılanmıştı.
Kısa Çalışma Ödeneğiyle, krizin sebebi olan patronların krizin etkilerinden korunması, krizin mağduru olan işçilerin ücretlerinin ise yine kendi paralarıyla oluşturulan fondan ödenmesi hedeflenmişti. İşten atmaların yasaklanması ise asla gündeme getirilmedi. “Teğet geçti” denilen kriz sürecinde getirilen bu düzenlemeden sermaye kesimi faydalandı, işçilerse bir kez daha işsizliğe ve sefalete mahkûm edildi, krizin bedelini ödedi. Oysa düzenleme “işyerleri zor durumda olan işçilere gelir desteği sağlamak, istihdamda kalmalarını sağlamak” gibi söylemlerle parlatılmıştı.
Krizin ardından bu uygulamaya başvuran işverenlerin sayısında azalma oldu ancak ülkenin yeni bir krize sürüklenmesi uygulamayı yeniden gündeme getirdi. Sermaye sınıfının hizmetindeki siyasi iktidar, 2018 sonunda Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Yönetmeliğinde yaptığı değişikliklerle işverenlerin bu uygulamadan yararlanması kolaylaştırdı.
Kısa Çalışma Nedir?
Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle üç ayı geçmemek üzere; işyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması halidir.
Yeni yönetmeliğe göre;
- Genel ekonomik kriz: Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisini ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumları,
- Sektörel kriz: Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumları,
- Bölgesel kriz: Ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir il veya bölgede faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumları,
- Zorlayıcı sebep: İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumları ifade eder.
Kısa Çalışma Ödeneği Nedir?
İşyerinde kısa çalışma uygulanması halinde o işyerinde kısa çalışmanın başladığı tarihte, çalışma süresi ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan uygulamadır. Bu durumda işçinin Genel Sağlık Sigortası primleri de ödenir. Kısa çalışma ödeneği kısa çalışma uygulaması süresi kadar yani en fazla 3 ay süreyle verilir.
İşveren kısa çalışma ödeneği için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne başvuruda bulunur. İş Müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda uygun görülmesi halinde o işyerinde şartları sağlayan sigortalı işçilere Kısa Çalışma Ödeneği verilir. Yani işçilerin tümü bu uygulamadan yararlanamaz.