İş güvenliği önlemlerinin alınmaması, denetimlerin yapılmaması ve yasaların patronların lehine esnetilmesi nedeniyle iş cinayetleri gerçekleşmeye devam ediyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin Ocak ayına ait iş cinayetleri raporuna göre geçen Ocak ayında en az 155 işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin 11’i kadın, 10’u çocuk işçi, 19’u göçmen işçiydi.
İş cinayetleri en çok tarım, inşaat, taşımacılık, gemi/tersane, belediye/genel işler, metal, tekstil, ağaç, enerji ve güvenlik işkollarında meydana geldi. İşçiler en çok zehirlenme, boğulma, ezilme, göçük, trafik-servis kazası, kalp krizi ve yüksekten düşme sonucu hayatlarını kaybettiler. 43 şehirde iş cinayeti gerçekleşti. İş cinayetleri en çok İstanbul, İzmir, Ankara, Aydın, Urfa, Samsun, Antalya, Bursa, Kocaeli ve Tekirdağ’da meydana geldi. Ocak ayındaki iş cinayeti kurbanlarının sadece yüzde 1,93’ü (3 işçi) sendikalıydı.
Kayıt dışı çalışan işçilerin oranı TÜİK’e göre yüzde 30’ların üzerinde. Bu tür işyerlerinde gerçekleşen iş cinayetlerinin büyük bir bölümü gizlenebiliyor. Özellikle iş cinayetlerinin en çok gerçekleştiği inşaat şantiyelerinde iş cinayetlerinin duyulması engelleniyor. Patronlar sınıfı ve siyasi iktidar adeta el ele vermiş, iş cinayetlerini durdurmaya değil işçi ölümlerini gizlemeye çalışıyorlar.
2018 yılında iş cinayetlerinde en az 1923 işçi hayatını kaybetti. İşçilerin hayatı, krizin faturasını işçilere çıkartma derdinde olan patronlar sınıfının umurunda değildir. Ekmek parasını kazanmak, ailesini geçindirmek gayesiyle sermaye sınıfının ağır sömürüsü altında çalışan işçilerin canlarını korumak için tek çıkar yolları birleşmektir. İş güvenliği önlemlerinin alınması, denetimlerin yapılması için örgütlü güçle mücadele yürütmektir. Ancak, işyerlerinde, sendikalarında, derneklerinde, siyasi örgütlerinde bir araya gelen, bilinçlenen, talepleri için omuz omuza mücadele yürüten işçiler iş cinayetlerini durdurabilirler.