
Geçtiğimiz haftalarda üç haber birbirine çok benziyordu. İlk haberde, Zonguldak’ta Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun bin kişilik alım yapacağını duyurması üzerine bu iş ilanı için 60 bin kişinin başvurduğu belirtiliyordu. İnsanlar başvuru için geceden İŞKUR’un önünde sıraya girmişlerdi. İkincisinde, Rize’de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne alınacak 60 kişilik işçi kadrosu için 15 bin 641 kişinin başvuru yaptığı aktarılmıştı. Son haber ise, Afyon’da Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında geçici süre çalıştırılmak üzere 15 kişinin alınacağı işe tam bin 40 kişi başvuru yapmıştı.
Ben de bu sıra işsiz ordusuna dâhil bir kişiyim. Birçok iş arama sitesi ve İŞKUR üzerinden iş aramaya devam ediyorum ama haftada birkaç ilan ancak yayınlanıyor ve ona da binlerce başvuru oluyor.
Erdoğan bundan 6 ay önce, 19 Eylülde “Kriz filan yok, bunların hepsi manipülasyon” diyerek ülkenin ekonomisinin iyi olduğunu iddia edebiliyordu. Ama bu güne geldiğimizde bırakın krizi, ekonomiden bile bahsetmiyor çünkü yukarıda bahsedilen haberlerden de görüldüğü üzere durum ortadadır. İnsanlar birkaç ay çalışabilme umuduyla İŞKUR’un önünde saatlerce kuyruk bekliyorlar.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayında Türkiye genelinde 4 milyon 300 bin kişinin işsiz olduğunu açıkladı. Bu yüzde 13,5’lik oranda işsizlik olduğu anlamına gelmektedir. Gençler arasında yani 15-24 yaş arasında işsizlik oranı ise yüzde 24,5. Yani 4 gençten birisi işsiz. Bu istatistiklerin, genel durumu olabildiğince iyi gösterebilmek için düzenlendiğini hepimiz biliyoruz. Gerçeğin böyle olmadığını, okuduğumuz haberlerden, kendi hayatımızdan ve etrafımızdan duyduklarımızdan anlayabiliyoruz. Genel durum bundan çok daha vahimdir. Nitekim DİSK-AR gerçekte işsizliğin 7 milyonu aştığını açıkladı.
Görünen o ki hükümetin şu an tek derdi seçimleri atlatabilmektir. Seçimlerden sonra zamların artacağı ve işten çıkarmaların yaygınlaşacağı çok açık görülebiliyor. Giderek derinleşen bu kriz ortamından çıkmanın tek yolu dayanışmayı örmek, yani örgütlenmektir. Ancak örgütlü olabilirsek bu zor dönemlerin üstesinden gelebiliriz.