Gebze UİD-DER temsilciliğinde geçtiğimiz hafta “Vergilerimiz nereye gidiyor?” isimli bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe birçok işyerinden işçi arkadaşlar gelmişti. Etkinlikte slayt gösterisi eşliğinde güzel bir sunum yapıldı. Etkinliğe direnişte olan Marport liman işçileri de katıldılar. Onların aramızda olması bizleri çok mutlu etti. İkinci bölümde gerçekleşen tartışmalar çok canlıydı.

Sunumda anlatılanlar, devletin işlevini ve vergilerin nereye gittiğini açıklıyordu. Devlet bizlere vatandaşlarının ihtiyaçlarını gideren bir kurum olarak gösterilirken, aslında kimlere hizmet ettiği katılımcıların kafasında daha bir netleşti. Tabii ki her şey burjuvazinin çıkarına uygun, zenginlik arttıkça ödenen vergi düşüyor, azaldıkça yükseliyor. Bizler asgari ücrete çalışıyorken, bizlerden dünyanın vergisi kesiliyor. Burjuva düzenin temsilcileri diyor ki yeni vergi kanunuyla vergi adaleti sağlanacak. Düpedüz yalan. Çünkü 500 YTL maaş alandan da, aylık geliri 50 bin YTL olandan da %20 vergi alarak adalet sağlanamaz. İşte burjuvazinin eşitlik anlayışı tam da budur. Her ay bizden çeşitli adlar altında bir yığın vergi alan devlet bunu bizim için harcamıyor. Bizler bunları veriyoruz diğer yandan okula çocuğumuzu yollarken harç vermek zorunda kalıyoruz. Hasta olduğumuzda hastaneye gidip ilaç için para veriyoruz. Demek ki vergiler bizim için kullanılmıyor. Vergilerimiz burjuva düzene aktarılıyor ama biz neden buna ses çıkaramıyoruz?

Bunda bu topraklarda yaşanan 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin etkisi var kuşkusuz. Diğer bir yönü patronların yürüttüğü ideolojik savaş, çeşitli yöntemlerle bizi uyutup birçok yasayı rahat bir şekilde meclisten geçirebiliyor. Bizler türbanı tartışırken, onlar SSGSS yasasını meclisten geçirdiler. Bizler yaratılan laik anti-laik ikilemi içinde boğuşurken, onlar emeklilikten çalışma düzenine, sağlığa birçok kazanılmış haklarımızı geri aldılar. Bizler örgütsüz olduğumuz sürece de hiçbir şey değişmeyecek kuşkusuz. Geçmişte işçi sınıfı mücadele ettiği için burjuvazi bu kadar rahat hareket edemiyordu.

Etkinlik genelinde konuşulan tartışılan konulardı bunlar ve çok da canlı bir ortam vardı.