Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > Etkinliklerimiz > Film gösterimleri > Bir Avuç Kırıntı Değil, Dünyayı İstiyoruz!

Bir Avuç Kırıntı Değil, Dünyayı İstiyoruz!

Gebze’den bir işçi

20.10.2008

Geçen Pazar günü Gebze UİD-DER temsilciliğinde bir film etkinliği düzenlendi. Filmin konusu işçi sınıfının yaşadığı konut sorunu ve işsizlikti. 1985 yılında çekilmiş olan film, köyden İstanbul’a göç eden bir ailenin yaşadığı sorunları anlatıyordu. Köyden göç eden aile uzun bir süre konut bulamıyor, son çare olarak hurda bir cezaevi arabasında (ring) yaşamak zorunda kalıyordu. Yaşamak zorunda kaldıkları bu hurda arabayı filmin adı gibi “bir avuç cennet”e çeviriyorlardı. Ama mahallede yaşayan yüksek gelirli insanlar onların çevreye zarar verdiğini söyleyerek polise şikâyet ediyorlardı. Ve sonrası malum, sistem her şeyi ile üzerlerine çöküp barınaklarını ellerinden aldı. Aslında film biz işçi sınıfının yaşamının bir yansımasıydı. Maltepe Başıbüyük’te ve Ankara’da yaşanan gecekondu yıkımlarını gazetelerden okumuş, televizyonlardan duymuşuzdur. Bir yandan bizleri iliklerimize kadar sömürürken diğer yandan zar zor başımızı sokabildiğimiz yuvalarımızı çevre kirliliği yarattığını söyleyerek yıkıyorlar. Bunun adı da kentsel dönüşüm oluyor. İşçi sınıfı olarak biz her şeyi üretirken, ürettiklerimize sahip olamıyoruz. Birileri çok zengin olurken bizler gittikçe daha da yoksullaşıyoruz. Peki, neden bizler tüm yaşamı üretirken, konuttan sağlığa, eğitimden ulaşıma her şeyden mahrumuz?

Etkinliğin ikinci bölümünde ise katılımcılar film ile ilgili düşüncelerini paylaştılar. Bir işçi arkadaşımız bu soruna dair düşüncelerini şöyle ifade ediyordu: “Tüm suçlu biziz, bizler yaşananlara gözümüzü kapattıkça, ses çıkarmadıkça, bu sorunlar hep yaşanacak. Paris’te genç işçi ve öğrenciler sosyal güvenlik yasasına karşı eylem yapıp bu yasayı geri çektirdi. Biz ise hep başımızı öne eğip yürüyoruz, çevremize bakmıyoruz.” Diğer bir arkadaş ise “bir göle zambak tohumları atıldığını ve ortaya çıkan görüntünün bir cenneti anımsattığını” dile getiriyordu. “Bir bataklık var onu kurutmak için önce kendimiz işe girişmeliyiz” diyordu.

film2.JPG [1]

Gerçekten birçok doğru noktaya değindiler arkadaşlarımız, bizlerin birçok suçu var, en önemlisi ise mücadele etmememiz. Çoğu zaman “aman bana ne, ben mi kurtaracağım bu dünyayı?” diye düşünüyoruz. Oysa bir kez mücadele etmek gerekliliğine inanırsak yalnız olmadığımızı göreceğiz. Bugün birçok konuda hep sivrisinekleri yok etmek derdine sürükleniyoruz. Yani sorunu AKP veya CHP olarak görüyoruz, oysa gerçek sorun kapitalist üretim tarzıdır. Bu sistem kâr üzerine kuruludur ve devam ettikçe ne işsizlik ne de konut sorunu çözülecektir. İnsanlar bugün mücadele etmiyorsa bunda sistem tarafından uygulanan yoğun ideolojik bombardımanın büyük bir etkisi vardır. Televizyonundan gazetesine tüm kollarıyla bize bireysel kurtuluşu pompalıyorlar. Oysa işçi sınıfı ancak birlik olursa bir güçtür.

Değinilen diğer bir konu ise mücadelenin önemini güzel bir şekilde açıklıyordu. Eskiden bir işçi, emekli olduğunda bir ev alabiliyordu. Bugünse bu imkânsız bir şey haline geldi. Emeklilik yaşı yükseltildi, kıdem tazminatı kaldırılacak, sağlık iyice paralı hale getirildi. Peki, ama eski kuşak bunu nasıl yapabiliyordu? Bunun tek bir açıklaması var. İşçi sınıfı mücadele ediyordu. Bizler kendi gücümüze güvenmeli ve arkadaşımızın dediği gibi işe kendimizle başlamalıyız. Biz bir avuç toprağı değil dünyayı cennet haline getirebiliriz. Yeter ki bilinçlenip örgütlenelim.

  • Film gösterimleri [2]

Kaynak URL: https://uidder.org/bir-avu%C3%A7-k%C4%B1r%C4%B1nt%C4%B1-de%C4%9Fil-d%C3%BCnyay%C4%B1-istiyoruz

Links
[1] https://uidder.org/file/film2jpg
[2] https://uidder.org/taxonomy/term/286