
Fransa’da Sarı Yelekliler’in geçtiğimiz sene Kasım ayında başlayan eylemleri devam ediyor. Akaryakıta ek vergi konulması bardağı taşıran son damla olmuş ve işçiler, emekçiler sokaklara dökülmüştü. Eylemler kısa sürede ülke geneline yayılarak Cumhurbaşkanı Macron’u hedef alan protestolara dönüşmüştü. Macron yönetiminin tüm tehditlerine rağmen 30-31 Martta meydanlar bir kez daha on binlerce emekçi ile doldu. Bir kez daha polis saldırılarıyla karşılaşan emekçiler, gösteri haklarının yasaklanmasına, polisin yetkilerinin arttırılmasına ve baskılara tepki gösterdiler. Yaşam ve çalışma koşullarının kötüleşmesi karşısında sessiz kalmayacaklarını, yasaklara ve baskılara boyun eğmeyeceklerini dile getirdiler.
Fransız işçi ve emekçiler, eylemleriyle hayat pahalılığına, artan işsizliğe, çalışma ve emeklilik şartlarının kötüleştirilmesine tepki gösteriyorlar. İktidarın işçilerin haklarını gasp etmesine, işçi ve emekçi düşmanı politikaları sürdürmesine karşı öfkelerini meydanlara çıkarak gösteriyorlar. Bu gösterilere kadın, erkek, genç, yaşlı yüz binlerce işçi ve emekçi katılıyor, destek veriyor. Eylemler pek çok ülkeden emekçiye de ilham verdi, veriyor. Başta Belçika, Hollanda, Almanya gibi ülkeler olmak üzere birçok ülkede işçi ve emekçiler sokaklara çıktılar, hayat pahalılığına karşı tepkilerini dile getirdiler. Ağırlaşan çalışma ve yaşam koşullarını düzeltmek için mücadeleye hazır olduklarını gösterdiler.
Fransız hükümeti Sarı Yeleklilerin eylemlerine azgınca saldırmaktan geri durmuyor. Haklı taleplerle sokaklara dökülen emekçiler şiddetle bastırılmak istendi. Polis saldırıları sonucu pek çok kişi yaralanırken binlerce insan gözaltına alındı. Buna rağmen geri adım atmayan emekçiler bazı taleplerini kabul ettirmeyi başardı.
Eylemlerin önüne geçemeyen hükümet, en yoğun katılımların gerçekleştiği Paris’te Champs Elysees caddesi ile Bordeaux ve Toulouse kent meydanlarını gösterilere yasakladı. Polisin yetkileri arttırılırken, eylemlere katılmak “suç” olarak nitelendirildi. Protestoları keyfi biçimde yasaklamak için “isyan karşıtı yasa”nın çıkarıldığı Fransa’da, polise yardımcı olmak için askeri birliklerin de kurulacağı duyuruldu. 4 aydır süren eylemlerde, polis saldırıları sonucu toplam 11 kişi hayatını kaybetti. “Ulusal birliği sağlamak” bahanesiyle yaptıklarını meşru göstermeye çalışan hükümet, eylemcileri korkutmaya ve sindirmeye çalışıyor. İşçi ve emekçilerse hükümetin baskılara son vermesi ve haklı taleplerini dikkate alması için mücadele etmekten başka seçenekleri olmadığını ifade ediyorlar.