
Merhaba kardeşlerim. Geçtiğimiz günlerde eski iş arkadaşlarımla buluştum. Havanın güneşli olmasını fırsat bilen çok sayıda insan sahile akmıştı. İşsizliğin ve içinde bulunduğumuz kriz koşullarının hayatımıza etkisi üzerine sohbet ederken dalıp gitmişiz ve epey bir yol yürümüşüz farkında olmadan.
Arkadaşlarımdan biri yakın zamana kadar bir işyerinde çalışıyordu. Ama işlerin bittiği gerekçesiyle 200’e yakın işçiyle birlikte, 5 aydır çalıştığı işyerinden çıkartılmıştı birkaç gün önce. Nasıl oldu diye konuşurken birden belediyenin koca puntolarla yazılmış bir pankartına gözüm ilişti. Pankart, iş arayanları “Büyük İstihdam Fuarı”na davet ediyordu. Biz de hazır işsizken hadi gidelim dedik. Neyse, tabana kuvvet belediyenin istihdam fuar alanına gittik. Kocaman bir çadır kurulmuş. Çadırın ön tarafında işçi alacak firmaların isimleri ve logoları büyük büyük yazılmış. “Ooo” dedik, “iş bulacağız görünen.” İçeri girdik, ne görelim; belediye görevlerinin dışında hiç kimse yok. Bizim gibi işçiler gelip geri dönüyorlar. Her firmanın ayrı bölmesi ve masaları var ama hepsi boş. Belediye görevlisine sorduk, “neden firmalardan görevli hiç kimse yok” diye. Belediye görevlisi bize “vallahi ben de bilmiyorum, birkaç saat durup erkenden gittiler” dedi.
Girişe bırakılan su sebilinden birer bardak su içip kapı önüne çıktık. Çıktık ama hararetimiz daha da artmıştı. 200 işçiyle birlikte işten çıkartılan arkadaşımızın çalıştığı fabrikanın da işçi alacak firmalar arasında olduğunu görünce birbirimize sorduk. Aynı soruyu sizlere de sorayım; bu belediyelerin bir seçim oyunu muydu? Yoksa patronların eski işçileri çıkarıp yeni işçi alarak bu yeni işçilerin maaşlarını teşvikler sayesinde bizim işsizlik fonundan ödemek için yaptıkları tiyatrolardan biri miydi? Yoksa ikisi birden mi?