
İşyerlerimizde, oturduğumuz semtlerde çok açık bir şekilde görüyoruz ki işçi ve emekçiler, egemenler ve onların siyasi temsilcileri tarafından kutuplaştırılmış, ayrıştırılmış durumda. Burjuva partilerin çıkarları sanki biz işçi-emekçilerin çıkarıymış gibi peşlerinden sürüklenip gidiyoruz. Seçim dönemlerinde bizleri hatırlayan, seçim bittikten sonra yüzümüze bile bakmayan burjuva siyasetçilerin bizleri kutuplaştırıp ayrıştırmasında, aynı sorunları paylaştığımız işçi kardeşlerimizle karşı karşıya gelmemizde kimin ya da kimlerin çıkarları var?
Ekonomik kriz her geçen gün biraz daha derinleşirken, biz işçilerin, emekçilerin yaşam koşulları daha da zorlaşıyor. İşsizlik rakamları rekor üstüne rekor kırarken, işi olup da çalışanların posası çıkarılana kadar çalıştırılıyor. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamayacak kadar düşük ücretlerle çalıştırılırken, gıdadan giyime, ev kiralarından faturalara kadar her şeye zamlar yağmur gibi yağıyor. Sosyal haklarımız gasp edilirken, milyonlarca işçi, emekçi kardeşimiz açlığa, yoksulluğa itilirken, en küçük hakkımızı aramak için sesimizi yükselttiğimizde “terörist” ilan edildiğimiz bir süreçten geçiyoruz. Bizim yaşadığımız sorunlar patronlar sınıfının ve onların temsilcileri olan burjuva düzen partilerinin gündemlerinde bile yok. Onların tek derdi fırtınada kendi gemilerini daha az hasarla kurtarmak. Fırtınanın yaratacağı faturayı da kutuplaştırma politikalarının etkisi altındaki ve tamamen örgütsüz işçi sınıfına ödettirmek.
Biz işçi sınıfıyız. Yaşadığımız sorunların çözümünü burjuvaziden ve onların siyasi temsilcilerinden bekleyemeyiz. Bizleri dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet gibi ayrımlar üzerinden kutuplaştırmalarına, sınıf kardeşlerimizle karşı karşıya getirmelerine müsaade etmemeliyiz. İçinden geçtiğimiz dönemde işçi sınıfının birliğe, dayanışmaya, örgütlü mücadeleyi büyütmeye ihtiyacı var. İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Biz işçiler olarak sınıfsal taleplerimizi dile getireceğimiz böylesi anlamlı bir güne burjuvazinin değil kendi sınıfımızın çıkarlarını gözeterek hazırlanmalıyız.
Bir metal işçisi olarak işçilerin birliğinin, dayanışmasının, mücadelesinin soldurulmasına, yapay kimlikler temelinde kutuplaştırılmasına hayır diyorum!