
AKP hükümeti kazanılmış haklarımızı gasp etmek için canhıraş bir şekilde çalışıyor. Her geçen gün sermayenin “kutsal çıkarları” uğruna, biz işçilerin iliğini kurutmanın planlarını hayata geçiriyor. Paket paket hazırlanan düzenlemelerle haklarımıza, alın terimize göz dikiyorlar. Geçtiğimiz günlerde de yeni bir “reform paketi” açıkladılar. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı “reform” yani saldırı paketinin adı “yeni ekonomi programı yapısal dönüşüm adımları 2019”. Pakette olanlara göz attığımızda, işçi ve emekçilerin haklarının gasp edildiği maddelerle dolu olduğunu görüyoruz. Bu paketle iktidar açıkça; “ey sermaye! Sen ne istedin de ben sana vermedim, sen yeter ki söyle, süratle biz bunu hayata geçiririz” demiş oluyor. Hatırlayacak olursak seçimlerin hemen ardından başta TÜSİAD olmak üzere sermaye örgütleri, “seçimler yapıldı, şimdi önümüze bakmalıyız ve yapısal reformları hayata geçirmeliyiz” demişlerdi. Bunun üzerine hükümet hemen kolları sıvayıp bu reform paketini açıkladı. Kıdem tazminatının gaspı ve zorunlu bireysel emeklilik listenin ilk sıralarında yer alıyor.
“Biz millete efendi değil, hizmetkâr olmaya geldik” diyenlerin kime hizmetkâr olmaya geldiklerinin somut bir göstergesidir bu reform paketi. Berat Albayrak “reform” paketiyle ilgili şöyle diyor: “Kıdem tazminatı reformunu da hayata geçireceğiz. Tüm paydaşlarımızın katılımı ile, tıpkı çalışanlardan olduğu gibi işverenden de yapılacak kesintiler BES ile entegre kıdem tazminatı fonunda toplanacak. Vatandaşlarımızın kazançlarına göre kesinti oranlarının belirleneceği zorunlu bir bireysel emeklilik sistemini yani tamamlayıcı emeklilik sistemini yeniden ele alacağız.” İşte bu, tam olarak bizden önceki işçi kuşaklarının mücadele ederek kazandığı haklarımızın yok edilmesidir. Yani özetle iktidar diyor ki, ey işçiler ben sizi kaz gibi yolacağım, üstüne bir de pilavınızı yapacağım!
Ayrıca iktidar kıdem tazminatının nasıl bir hamle ile gasp edileceğinin de yolunu bulmuş, “zorunlu BES ile entegre” şekilde formüle etmişler. Yani bizim iliğimizi kurutup sermaye sahiplerini BESlemek asıl amaçları. “Biz sadece sizi düşünüyoruz, vatandaşlarımızın rahatlamasını istiyoruz” diyorlar. Bu büyük bir yalandır. Bunun altında yatan gerçek ise bellidir. Patronların elini rahatlatmak, krizin yükünü hafifletmek ve biz işçilerin alın terine el uzatarak istediği gibi kullanmak, patronlara yeni teşvikler sunmak…
Reform paketi açıklandığında kuşkusuz en çok sevinen patronlar oldu. Sevinmeleri ve desteklemeleri boşuna değildir. Biz işçiler bu Ali Cengiz oyununa karşı sesimizi çıkarmak zorundayız. Kıdem tazminatı hakkımızı tartışmaya dahi açtırmamalıyız. Soyguna ve alın terimizi gasp etmeye çalışanlara dur demeliyiz. Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a sahip çıkmalı, alanlarda yerimizi almalı ve işimize, aşımıza göz koyanlara karşı birleşmeliyiz.