Ne zaman dünyadaki ve Türkiye’deki gündeme dair haberleri radyo, televizyon ve çeşitli gazetelerden izlemeye çalışsam hep aynı şey zihnimde canlanır: “Gene azot örtüleme yapıyorlar.”
Petro-kimya tesislerinde bazı ürünlerin depolanırken patlamaması için kesinlikle hava ile temas etmemesi gerekir. Çünkü bunlar hava ile temas ettiği an patlar. O yüzden ürünü depoladığınız tankın üst kısmına azot gazı basarsınız ve havanın içeri girmesini engellersiniz. Hemen hemen bütün haberler için bizdeki medyanın da, dünyadaki medyanın da işlevinin bu olduğunu görüyorum: işçi sınıfının gerçekleri öğrenmemesi için yalan haberler pompalamak ve beyinlerini bu yalanlarla doldurmak.
Gerçekten de sermaye medyasının haberleri, işçi sınıfı oksijen alamasın, gerçeklerle, sınıf bilinciyle temas etmesin ve patlamasın diye burjuvazinin üstümüze örttüğü azot gazı gibidir. Bunca sömürü, sefalet ve baskıya rağmen tüm dünyada işçiler sınıf bilincine ulaşamasınlar diye, burjuvazi bu örtüye dünyanın her yerinde her daim muhtaçtır.
Nazım Usta’nın dediği gibi, ellerimizden başka her şey yalan söylüyorsa, bunun sebebi ellerimizin isyan etmemesidir. Evet, isyan etmeyelim diye, ayaklar baş olmasın, kıyamet kopmasın diye her şey. İşte tam da bu yüzden yapmamız gereken şudur: Bu örtüyü delerek işçilere ulaşmak, ihtiyaç duydukları oksijeni, havayı, sınıf bilincini onlara taşımak. İşçi derneğimizin İşçi Dayanışması bülteni bunun için var.