
Merhaba işçi arkadaşlarım, dostlarım. Hepimizin sorunları aynı, hayatta kalmak için çalışmaktan yorgun ve bitkin düşüyoruz. Patronlar en güzel yıllarımızı çürütüyorlar. Hangi sektör olursa olsun sorunlarımız ortak. Hiç ardı arkası kesilmeyen bir üretimin içindeyiz. Ben üretmeye, çalışmaya karşı değilim, sözüm yanlış anlaşılmasın, sonra iş beğenmiyor demesinler. Ben fabrikada çalışan bir kadın işçiyim. Bizim fabrikada kadınlar yoğun olarak çalışmakta. Benim çalıştığım bölümde yaşı büyük olan teyzelerle çalışıyorum. Fabrikadaki bütün bölümlerde yapılan işleri sayıyorlar. Ayşe teyze bin tane, Fatma teyze de dokuz yüz tane iş çıkarmış. Ben de genç olmamdan dolayı teyzelerin yaptığı işi daha hızlı yapıyorum.
Başımı işten kaldırdığımda teyzelere takılıyor gözlerim. Benim sayım çıksın diye kendilerini nasıl hırpalıyorlar. Evet, ben gencim hızlı çalışıyorum ve ben de bu teyzelerin yaşına geldiğimde aynı durumda olacağım. Arada bir teyzelere laf atıyorum: “Siz ne zaman gideceksiniz? Gidin de gençler gelsin.” Böyle deyince bir gülme tutuyor bizi. Başka bir abla da “canım onlar daha genç” diyor, karşılıklı gülüyoruz. Ben de son zamanlarda mitingleriyle ses getiren EYT’lileri örnek vererek kendisinin de EYT’li olduğunu söyledim. Hatta “nereden türedi bunlar?” diye fırça bile attılar, dedim. Teyze “yavrum öyle deme, devletimiz, hükümetimiz bize hiç yalan der mi? Elbet bir gün emekli olacağım” dedi. Ben de teyzeye “bir sürü insan var hepsi emekli olmayı bekliyor, bu insanlar yıllarca vergi ödemiş aynı senin, benim gibi. Bu hükümetin Cumhurbaşkanı emekli olamayanlara bunların hepsi türemiş dedi” dedim. Teyze de “ben utanıyorum. O zaman hep körü körüne bu hükümete oy vermişim gibi oluyorum. Gerçekleri duyunca utandım” dedi. Ona şöyle karşılık verdim: “Teyzeciğim sen neden utanıyorsun? Asıl seni kandıranlar utanmalı. Patronlar ve sırtlarını dayadıkları hükümet bizi türlü yalanlarla aldatıyorlar. Biz yalanlarına inandığımız için haklarımızı koruyamıyoruz. İşçiler olarak haklarımızı öğrenirsek, bu hakları korumak için birleşirsek o zaman bizi kandırmalarının önüne geçeriz, haklarımızı koruruz.”