
Grev ve direniş mücadelesi veren ve önümüzdeki dönemde bu mücadeleye atılacak olan işçi arkadaşlar, merhaba. Gerek fırsat buldukça ziyaret ettiğim grev ve direniş yerlerinde, gerekse de UİD-DER’in internet sitesi ve İşçi Dayanışması bülteninde, sizlerden gelen mektuplarda bir şey dikkatimi çekti. Neredeyse hepsinde ortaklaşan bir sorun var: Ekonomik olarak çekilen sıkıntılar. Biz işçiler zaten patronların verdikleri üç kuruş ücretle bile ekonomik sıkıntı çekiyoruz. Bir de grev ya da direniş nedeniyle bu ücret kesilince, en doğal ihtiyaçlarımız olan barınma, yeme, elektrik, su vb. için gerekli parayı bile bulamaz oluruz. Bu sorun en çok da biz mücadele etmek isteyen işçileri düşündürür. Fakat sınıfımızın tarihi ve deneyimleri bu sorunun da çözümünü ortaya koyuyor.
Ben de 250 günün üzerinde grev yapmış Serna-Seral’de önce işyeri daha sonra ise grev komitesinde yer alan bir işçi olarak, daha greve çıkmadan önce sınıf bilinçli öncü işçilerden bu deneyimleri öğrenme şansını buldum. Bir söz vardır “yangın çıktıktan sonra itfaiye oluşturulmaz.” Biz de mücadele içinde karşı karşıya kalacağımız ekonomik sorunlara yangın gibi bakmalı ve önlemini önceden almalıyız. Bizler daha greve çıkmadan önce geçmişten aktarılan deneyimler sayesinde bir işyeri fonu oluşturduk. Bu fona kişi başına ne kadar para toplanacağını, ne kadar zaman aralığıyla toplanacağını, hangi durumlarda bu fonun kullanılacağını ve bu parayla ilgilenecek arkadaşları belirledikten sonra tüm işçi arkadaşlardan para toplamaya başladık. Fonun başına da kadın işçileri getirdik, çünkü işi çok daha iyi yürütüyorlardı.
Arkadaşlarımızın da onayını alarak, biriktirdiğimiz bu fonu daha greve çıkmadan önce kullanmaya başladık. O dönemde mücadele eden Seka, Coca Cola ve deri işçilerinin direnişlerini ziyaret edip destek vermek için bu fondan faydalandık. Grevimiz boyunca belirlediğimiz sıkıntıların giderilmesi noktasında, başka bir çözüm bulamadığımızda imdadımıza yine bu fon yetişti. 250 günü aşkın bir süre grevde kalmamıza rağmen grevimiz bittiğinde bile fonumuzda halen paramız bulunuyordu. Bu da bize şunu öğretti; eğer bizler sınıfımızın mücadele tarihini öğrenir ve onların eskimeyen mücadele araçlarını bugün uygularsak, patronlar sınıfına karşı daha dik ve dirençli durabiliriz. Sınıfımızın tarihine dair her şeyi öğrenmeli ve hiçbir şeyi unutmamalıyız. Grev ve direniş yerlerinde sınıf mücadelesini bir adım ileriye taşımak için direnen tüm mücadeleci işçi arkadaşlara başarılar diliyorum. Gün geçtikçe sayısı artan grev ve direnişlerin daha bilinçli, daha militan ve daha yaygın olması için durmadan çalışmaya devam.
Geliyoruz zincirleri kıra kıra, patronların kafasına vura vura!