
Her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs’ta alanlardaydık. Bu sene 1 Mayıs’ı İstanbul’da kutladık. Ankara’dan katıldığımız için yolculuğumuz boyunca şiirler, şarkılar, marşlar dilimizde hiç eksik olmadı. Hem giderken hem de dönerken enerjimiz hiç bitmedi. UİD-DER’in kızıl korteji içinde coşkulu, disiplinli, mücadele ve azim dolu bir 1 Mayıs’ı daha geride bıraktık. Alandan döndükten sonra nasıl meydanda taleplerimizi, tepkilerimizi, öfkemizi haykırdıysak otobüste de aynı şekilde, 1 Mayıs’ın bize neler hissettirdiğini birbirimizle paylaşmamız gerektiğini buna dair içimizde hiçbir şeyin kalmaması gerektiğini vurguladık.
Alanlarda haykırdığımız gibi duygu ve düşüncelerimizi aktarıp bunun ışığında mücadele ve dayanışmayı büyütmek gerek. İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, bizim için, dünün tohumu bugünün hasadıdır. Yarınlar için tohumları serpmeye devam edeceğiz. Bunu yapacak olan işçi sınıfının fertleri olan bizleriz. Bizlere düşen, mücadele bayrağını 1 Mayıs meydanında yükselttiğimiz gibi hayatımızın her alanında da elden düşürmemek ve gelecek nesillere ulaştırmaktır.
Egemenler, işçi sınıfının nabzını yoklamak için 1 Mayıs’ta mücadele alanlarına bakarlar ve ona göre hesap yaparlar. Madem onlar bizim gücümüzden korkup saldırılarını arttırıyorlar, neden biz de kendi gücümüzün farkına varıp bu sistemi yıkmıyoruz? Milyonların içinde yalnız değiliz. 1 Mayıs ruhunu her daim diri tutmak ve bu yolda ilerlemek bizlerin en temel görevidir.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!