
2019 1 Mayıs’ını geride bıraktık. Bu 1 Mayıs biz işçiler açısından her zamankinden çok daha önemli ve anlamlıydı. İşçiler olarak yoksulluğun, işsizliğin, düşük ücretler ile yaşamaya çalışmanın bindirdiği zorluklara karşı sesimizi yükseltebilmek biz işçiler açısından çok önemliydi. Yoksulluğa, işsizliğe, kıdem tazminatı gaspına, zorunlu BES dayatmasına karşı yüz binlerce işçi alanlara çıktık ve bu saldırılara karşı mücadele edeceğimizi dile getirdik. Bütün olumsuzluklara rağmen kendi mücadele günümüze sahip çıktık ve burada olduğumuzun mesajını egemenlere verdik. Dünyada ise milyonlarca işçi alanları boş bırakmadı ve bu düzene karşı olan öfkesini dile getirdi.
Kardeşler, dünyada bir ekonomik kriz yaşanıyor. Bu krizi sanki biz işçiler yaratmışız gibi, kazanılmış haklarımız elimizden alınmaya çalışılıyor, vergiler arttırılıyor, aldığımız ücretler artan pahalılık karşısında eriyip gidiyor. Krizin bütün yükünü biz işçilerin sırtına yıkmaya çalışıyorlar. Krizin sebebi ve tek dertleri kâr elde etmek olan patronlar ise vergi indirimleri, teşviklerle adeta ihya ediliyor. Sanki yoksul olan, aldığımız ücretler ile geçinemeyen biz işçiler değiliz de krizin mağduru patronlar sınıfıymış gibi kıyak üstüne kıyak geçiliyor. Mesele patronları kurtarmaya gelince biz işçilerin ücretlerinden yapılan kesintilerle oluşturulan işsizlik fonu patronlara peşkeş çekiliyor. Krizde işsiz kalan milyonlarca işçiyi fondan yararlandırmayalım diye ellerinden geleni yapıyorlar. İşsizlik fonu yetmiyormuş gibi kıdem tazminatımıza göz diktiler. Yıllarca canını dişine tak, çalış didin, kıdem biriktir, patronlar sınıfı gelsin el koysun! Patronlara bu da yetmemiş olacak ki zaten ayın sonunu getiremediğimiz ücretlerin bile bir kısmına BES adı altında el koyacaklar. Hatta bu da yetmemiş olacak ki karın tokluğuna yaşamaya çalıştığımız ücretlerin bir kısmına daha vergi adı altında el koyacaklar.
İşte kardeşler 1 Mayıs’a günler kala sermayenin temsilcisi olan Hazine ve Maliye Bakanı bunları tek tek yüzümüze söyledi. Bakan bunların adına “reform” dedi. Kimi kurtarmak, kime iyileştirme yapmak istedikleri çok açık değil mi? Evet kardeşler hükümetin açıkladığı bu “reform” paketi bize yoksulluk, işsizlik ve hak gaspları getirecek. Bu pakete ve haklarımızın gasp edilmesine karşı işçiler olarak onlarca yerde, yüz binler olarak 1 Mayıs’ta alanlara çıktık. Krizin faturasının biz işçilere ödetilmesine hep birlikte hayır dedik. Büyük bir sınıf olduğumuzu hem kendimiz gördük hem de egemenlere gösterdik. Şimdi bu mücadeleye dört elle sarılma zamanıdır. 1 Mayıs geçti ama bu haksızlıklara karşı mücadelemiz büyüyerek devam etmelidir. Çünkü haklarımızı korumanın bizler açısından başka bir yolu yoktur.
KRİZİN FATURASI PATRONLARA!