
İsviçre’de kadınlar aylar öncesinden başlattıkları hazırlıkların ardından 14 Haziranda genel greve çıktılar. Greve çıkan kadınlar “eşit ücret, zaman, saygı” sloganıyla meydanlarda bir araya geldiler. Eşit işe eşit ücret, yaşamak ve üretmek için zaman ve saygı taleplerini somutlayan sloganlarla yürüdüler.
Bazı kentlerde kadınlar, 13 Haziran gecesinden itibaren sokaklara döküldüler ve saatler gece yarısını gösterdiğinde grevlerini başlattılar. Basel’de bulunan ve ülkenin en yüksek binası olan Roche Kulesine grevlerinin logosunu yansıttılar. Lausanne kentinde bulunan bir katedralin çanı 614 yıl sonra ilk defa bir kadın tarafından çalındı. Çanı çalan grevci kadın bu yolla tüm kadınları greve çağırdı. Ülkede bunun gibi pek çok sembolik eylem yapıldı.
14 Haziranda ise 200 ayrı noktada gösteriler düzenlendi. Sabahın ilk saatlerinden itibaren emekçi kadınlar, üniversite ve lise öğrencisi genç kadınlar, göçmen kadınlar meydanlara aktılar. Yapılan araştırmalara göre çalışan kadınların ücretleri erkeklerinkiyle kıyaslandığında kadınlar saat 15.24’ten itibaren çalıştıkları süre için ücret almıyorlar. Bu nedenle pek çok işyerinde kadınlar sembolik olarak 15.24’te iş bıraktılar. Kadınlar erkeklerden özel sektörde %20, kamu sektöründe %16 oranında daha düşük ücret alıyor. Bu nedenle tüm gösterilerde öne çıkan talep “eşit işe eşit ücret” oldu. Bunun yanı sıra kadınlar emeklilik şartlarının iyileştirilmesini, kadına yönelik şiddetin, ev içi şiddetin, tacizin son bulmasını, karar alma mekanizmalarından dışlanmaya, mobbing ve baskıya karşı önlem alınmasını, ev işlerinin sadece kadının görevi olmaktan çıkarılmasını talep ettiler. Doğum izninin uzatılmasını, babalara doğum izni verilmesini, sağlıklı kreşler kurulmasını, çalışma saatlerinin kısaltılmasını istediler.
Grevlerin nadiren görüldüğü ülkede 14 Haziran grevi, 1991’de 500 bin kadının katıldığı ve hakları için mücadele ettiği büyük grevin 28’inci yıldönümünde düzenlendi. Kadınlar bu süre zarfında haklarında anlamlı iyileştirmeler olmadığını dile getiriyorlar. Grevin esas olarak geçen sene yapılması düşünülmüştü. Çünkü kadınların mücadelesi nedeniyle ücret eşitliği ile ilgili bir yasa çıkarılması planlanmış ancak bu plan daha sonra 100’ün üzerinde çalışanı olan işyerleri için geçerli olacak şekilde değiştirilmiş ve sulandırılmıştı. Aradan geçen bir yılda kadın örgütleri, kadın komiteleri ve işçi sendikaları mücadelelerini sürdürdüler ve bu yılki grev ve protestoları organize ettiler. 100. yılını kutlayan Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun Cenevre kentinde devam eden 108. Uluslararası Çalışma Konferansına denk gelen grev, İsviçre tarihindeki en büyük eylemlerden biri olma özelliğini taşıyor. Kadınların kapitalist sömürüye ve erkek-egemen zihniyete karşı tüm dünyada yükselttiği mücadelede İsviçreli kadınlar da cesurca öne çıkıyor.