
Fabrikada çalışma esnasında bir arıza meydana geldi. Arıza giderilene ve etraf 5S (bir çeşit işyeri ve çalışma organizasyonu, adı Japoncada ayıklama, düzenleme, temizlik, standartlaşma, sürdürme-geliştirme kelimelerinin baş harflerinin s olmasından gelir) kurallarına uygun duruma getirilene kadar oturup beklemeye başladık. Bizi otururken gören bant sorumlusu hızla yanımıza geldi ve “burada oturmamanız için kazık mı dikmeliyiz?” diyerek fırça atmaya başladı. Çevreme baktım, işçilerin çoğu korkup ayağa kalktı. Ben de “sen ne biçim konuşuyorsun öyle, terbiyesizliğin lüzumu yok, keyfimizden oturmuyoruz, arızanın giderilmesini bekliyoruz” diyerek karşı çıktım. Hiddetlenerek yanımızdan çekti gitti.
Bir müddet bekledim, hatasını anlar gelip bizden özür diler diye. Fakat belli ki kendini haklı sanıyordu. Ben de üretim sorumlusuna giderek durumu anlattım, hakarete uğradığımızı ve bir daha aynı olay olursa tepkimizin artacağını söyledim. Bir müddet sonra olaya maruz kalan işçiler ofise çağrıldılar. Geri geldiklerinde hepsinin yüzü gülüyordu. “Oturmamanız için kazık mı dikmeliyiz” diyen bant sorumlusu işçilerden tek tek özür dilemiş. Son olarak beni de çağırdılar ve aynı özrü benden de dilediler. Ben geriye dönüp tezgâhımın başına döndüğümde işçiler elime sarılıp öpmeye çalıştılar. Evet, yaşça onlardan büyüktüm fakat derhal karşı çıktım. “Siz böyle el öperseniz, size hakaret edenlere boyun eğerseniz bu olaydan gerekli dersi almamış olursunuz” dedim.
İşçiler ancak çevrelerinde kendilerine yol gösteren öncü, bilinçli işçi arkadaşları varsa işin doğrusunu öğrenirler. Ancak birleşirlerse haksızlıklara dur diyebilirler.