
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk “kalkınma planı” olan 11. Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanının onayının ardından TBMM Genel Kurulu’na sunuldu ve çeşitli itirazlara rağmen kabul edildi. 2019-2023 dönemine ilişkin ekonomik hedeflerin bulunduğu planda kıdem tazminatı fonu oluşturulması ve bu fonun Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile entegre edilmesi de yer alıyor.
Kabul edilen kalkınma planında işçi ve emekçilerin yararına hiçbir hedefin olmadığı gibi, önümüzdeki dönemde daha fazla kemer sıkma ve hak gaspları dayatılacağının işaretleri görülüyor! Hükümetin en önemli hedeflerinden biri ise kıdem tazminatı! Kalkınma Planında, “sosyal tarafların mutabakatıyla kıdem tazminatı reformu” gerçekleştirileceği ve bunun akabinde kıdem tazminatı fonu kurulacağı yer alıyor. Hükümetin planları arasında ayrıca Bireysel Emeklilik Sistemindeki (BES) otomatik katılım sistemi, sistemde kalış süresi gibi uygulamaların yeniden düzenleneceği ve BES’in kıdem tazminatı fonuyla entegre edileceği bulunuyor. Muhalefet partilerinin BES ile entegre edilecek kıdem tazminatı fonu kurulması hedefinin plandan çıkartılması önergeleri reddedilirken, 11. Kalkınma Planı TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
11. Kalkınma Planıyla birlikte hükümetin 2012 yılında açıkladığı 2023 hedeflerinin de çöktüğü tescillenmiş oldu. 2023 yılı için hedeflenen ihracat hedefi 500 milyar dolardı, yeni hedef 226 milyar dolara düşürüldü. 2023 yılı için kişi başı milli gelir hedefi 25 bin dolarken yeni hedef 12.484 dolara düşürüldü. Ekonomik kriz lafını ağzına dahi almayarak ekonomide bir sıkıntı olmadığını dillendiren hükümet, krizin sonuçlarını işçi sınıfına yüklemeye devam ediyor. Şimdiki hedef ise kazanılmış bir hak olan kıdem tazminatı! Hükümet kurulacak kıdem tazminatı fonunu meşrulaştırmak için “işçilerin %80’i kıdem tazminatı alamıyor, reform yapacağız” söylemini kullanıyor. Fakat hükümetin hedefleri arasında işçilerin lehine bir reform yani iyileştirme olmadığı açık! Çünkü siyasi iktidar, yıllardır işçilerin kıdem tazminatından yararlanma koşullarını kolaylaştırmaya, güvence sağlamaya ve tazminatları gasp eden patronlara cezalar vermeye yanaşmıyor. Tam tersine kıdem tazminatını bir fona devrederek onu bütçe açığını kapatmak için kullanmak ve patronlara teşvik olarak vermek istiyor.
Durum ortadadır! Siyasi iktidar, bir yandan emekli olma koşullarını zorlaştırıp emekli ücretlerini düşürürken, kriz döneminde sermaye sınıfına kaynak aktaracak devasa bir fon oluşturuyor. Sermaye sınıfının saldırı planları bu denli ortadayken kıdem tazminatı dahil kazanılmış haklarımızın zerresinden bile taviz vermemenin yolu bir araya gelmekten ve mücadeleyi yükseltmekten geçiyor.