
20 Eylülde 139 ülkeden milyonlarca insan hükümetleri iklim değişikliği konusunda harekete geçmeye zorlamak için “Küresel İklim Grevi” eylemleri düzenlendi. Dünya çapında yapılan eylem çağrısına birçok ülkede yüz binler karşılık verdi. Türkiye’de de birçok çok kentte eylem ve etkinlikler yapıldı. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da gerçekleştirilen eylemlere özellikle gençlerin katılımı yoğun olurken, “İklim İçin Birleş”, “İklimi Değil, Sistemi Değiştir!” sloganları öne çıktı.
Türkiye’de gerçekleştirilen eylemlerin önemli adreslerinden birisi Kadıköy İskele Meydanıydı. Yapılan eyleme çevre örgütleri ile sendikaların yanı sıra üniversitelerden, liselerden ve hatta ortaokullardan gençler katıldı. HDP Milletvekili Ahmet Şık, HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, CHP milletvekilleri Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu’nun da destek verdiği eylemde, “Ya Sıfır Karbon Gelecek, Ya da Sıfır Gelecek”, “İklim Acil Durumu, Hemen Şimdi!” gibi talepler dile getirildi. Doğanın kâr hırsı yüzünden yağmalandığının belirtildiği eylemde, artık somut adımlar atılarak buna “dur!” denmesi gerektiği, aksi halde dünya ile beraber insanlığın da yok olacağı vurgulandı.
Küresel İklim Eylemlerinin çağrıcısı olan Friday’s for Future (Gelecek için Cuma’lar) hareketinin Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Atlas Sarrafoğlu basın açıklamasını gerçekleştirdi. Türkiye’deki ilk iklim grevinin 15 Martta gerçekleştiğini hatırlatan Sarrafoğlu, 20 Eylülde yapılan bu eyleme ise daha öncekilerin aksine sadece çocuk ve gençlerin katılmadığına dikkat çekti. Yetişkinlere çağrıda bulunan Sarrafoğlu; “Gezegenimiz yanıyor. Birçok şehir sular altında kalıyor. Buzullar yok oluyor. Kuzey kutbundaki ormanlar alev alev. İnsanlar evlerini terk ediyor. Türlerin nesli tükeniyor. Yakında bizim de neslimiz tükenecek. Artık bunu anlayın. Artık biz çocukları dinlemelisiniz. Bir gezegenimiz var. Artık bunun için çalışın” dedi.
Eylemde DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da bir konuşma gerçekleştirdi. “Kâr hırsından başka bir şey bilmeyen açgözlü şirketlerin bütün dünyadaki talepleri ve emelleri üzerinden hareket ediliyor. Ve bütün bu süreçte en hafif deyimiyle sessiz kalınıyor” diyen Çerkezoğlu; doğanın sermaye eliyle yağmalandığına, iklim değişikliğinin asıl sebebinin de bu olduğuna dikkat çekti. Çerkezoğlu konuşmasını mücadele çağrısıyla sonlandırdı; “Biz sizlerle birlikte bütün dünyadan yükselen bu sesin parçası olarak emeğimizi de kentlerimizi de doğamızı da yok etmeye çalışan bu sisteme karşı tüm demokrasi güçlerini mücadeleye büyütmeye çağırıyoruz. Dünyayı hep birlikte biz değiştireceğiz!”
Kapitalizm hem emeğimizi hem de doğamızı sömürüyor. Sermaye sahipleri daha fazla kâr elde etmek için doğayı yok ediyorlar, hükümetler de bu duruma sessiz kalıyor! Gelinen noktada bu sömürü sistemi artık gezegenimizi yaşanmaz bir hale getirdi. Buzullar eriyor, küresel ısınma günden güne yakıcılaşıyor, canlı türleri giderek yok oluyor. Bunlarla birlikte artan dolu felaketleri, hortumlar, kuraklık, sel felaketleri, yangınlar ve daha pek çok olay iklimin nasıl değiştiğini ortaya koyuyor. Yapılan tüm araştırmalar ortaya şu yakıcı sonucu çıkarıyor; eğer işçi sınıfı ve insanlık bu gidişata müdahale etmezse, sömürü sistemi kapitalizm gezegenimizi yaşanmaz hale getirecek. İnsanlık geri dönüşü olmayan bir yola girecek. Sermayenin doğa tahribatının boyutu işte bu denli hayati! Bu acil durum karşısında harekete geçilmeli ve üzerindeki tüm canlılıkla beraber dünyayı yok oluşa sürükleyen kapitalizme karşı mücadele verilmelidir. Şunu unutmamak lazım ki, tüm üretimi gerçekleştiren işçi sınıfının gücü harekete geçirilmeden, sınıf mücadelesi yükseltilmeden, çevre mücadelesi kapitalizmi hedef almadan sömürü düzenini yıkıp iklim değişikliğini durdurmak mümkün olmayacaktır!