10 Ekim 2015 tarihinde sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri tarafından Ankara’da düzenlenen barış mitinginin IŞİD tarafından kana bulanmasının üzerinden tam 4 yıl geçti. “Emek, Barış ve Demokrasi” talepleriyle düzenlenen mitinge IŞİD canileri tarafından yapılan bombalı saldırı sonucu 103 insan hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştı. Yakın ve uzak tarihimizdeki pek çok katliam gibi 10 Ekim Katliamının ardından da “adalet” yerini bulmadı! Sadece birkaç IŞİD üyesi tutuklanırken, bu katliamın oluşmasında birinci derecede sorumluluğu bulunan yetkililer ifadeye bile çağırılmadı. Katliamın 4. yıldönümü; Suriye’ye yönelik askeri müdahalenin başlatıldığı bir sürece denk gelirken, Türkiye’nin dört bir yanında eylemler yapıldı. Katledilenlerin anıldığı eylemlerde, haksız ve emperyalist savaşlara karşı öfke, emekçi halklar arasında kurulacak bir barışa özlem vardı.
10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, DİSK, KESK, TMMOB ve TBB’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen anmaya katliamda hayatını kaybedenlerin aileleri, sendika ve meslek örgütlerinin temsilcileri, HDP ve CHP milletvekilleri katıldı. Hükümet tarafından geçtiğimiz günlerde Meclise getirilen tezkereye “evet” oyu veren CHP milletvekilleri kitle tarafından protesto edildi. Yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı anma, katliamın gerçekleştiği saat olan 10.04’de saygı duruşuyla başlarken, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Katiller Halka Hesap Verecek!” sloganları atıldı.
Anma için Ulus Metrosu önünde toplanan kitle katliamın yapıldığı alana doğru yürüyüş yaptı, alanda TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Koramaz basın açıklamasını gerçekleştirdi. “Acımız, öfkemiz her geçen gün daha da büyüyor. 4 yıl sonra ülkemizde ve bölgemizde yine savaş çığırtkanlığının yapıldığı bir dönemde buradayız” diyen Koramaz, 10 Ekim katliamının hafızalardan silinmediğini dile getirdi. “Katliamda ihmali bulunan kamu görevlileri, katliamda sorumluluğu bulunan siyasilerin mutlaka yargı önüne çıkarılması gerektiğini söyledik” şeklinde konuşan Koramaz, mahkemenin bu konuda adım atmadığını ve soruşturmanın bu yönüyle eksik yürütüldüğünü ifade etti. Dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun “patlamalar sonrası oylarımız arttı” şeklindeki sözlerini hatırlatan Koramaz; “yine aynı şahıs şöyle diyor; ‘Eğer 7 Haziran ile 5 Kasım arasında Türkiye’deki defterleri açarsak birçok siyasetçi insan içine çıkamaz.’ Bu itiraf bizim endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gün gibi ortaya çıkarmıştır” dedi. Koramaz sözlerini şöyle noktaladı; “Yaşasın Halkların Kardeşliği, Kahrolsun Faşizm demeye devam edeceğiz. Barış ve özgürlük içinde bir arada yaşama isteğinden vazgeçmeyeceğiz. Bu yitirdiğimiz tüm dostlarımıza boynumuzun borcudur.” Anma, katliamda yaşamını yitirenler anısına alandaki anıtın önüne karanfiller bırakılmasıyla son buldu.
10 Ekim Katliamı anması, katliamın gerçekleştirildiği Ankara’da merkezi şekilde yapıldı. Ancak İzmir’den Kayseri’ye, Mersin’den Bursa’ya çeşitli illerde katliamın lanetlenmesi engellendi. Polis, “Unutturmayacağız, Affetmeyeceğiz!” sloganıyla İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Kadıköy’de gerçekleştirilen 10 Ekim anmasına da saldırdı, 4 kişi gözaltına alındı.
10 Ekim katliamının asıl sorumluları yargı karşısına dahi çıkarılmazken, katliama tepki gösteren ve anma eylemleri yapan sendikalara ve demokratik kitle örgütlerine dönük saldırılar gerçekleştiriliyor. Fakat sınıf bilinçli işçiler biliyor ki “barış” için düşenler unutulmayacak, bir gün mutlaka katillerden hesap sorulacak!