
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) işçi ücretlerinin artırılması ve vergi yükünün azaltılması talebiyle İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü (İŞKUR) önünde bir eylem gerçekleştirdi. 24 Ekimde gerçekleştirilen eylemde “Bu Ücretlerle, Bu Vergilerle Geçinemiyoruz!” diyen DİSK üyesi işçiler, taleplerini yükseltti, Zafer Direnen Emekçinin Olacak!” sloganını haykırdı.
İŞKUR önünde bir konuşma gerçekleştiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ücretleri ödenmediği için Eskişehir’den Ankara’ya yürüyen Birleşik Metal İş üyesi Entil Endüstri, Hapalki Döküm ve Tarkon Makine işçilerine yönelik polis saldırısına tepki gösterirken, Türkiye’nin dört bir yanındaki işçi direnişlerini selamladı. Siyasi iktidarın İMF ve sermayenin talepleri doğrultusunda ücretleri düşürmeye, işçilerin sırtındaki vergi yükünü arttırmaya çalıştığını belirten Çerkezoğlu, yıllardır büyümeden pay alamayan işçi sınıfına böylece krizin faturasının ödetildiğini vurguladı.
“Ülkeyi yönetenler ekonomik krizi inkâr ediyor ‘kriz yok’ diyor. ‘Yaşanan ekonomik sıkıntılar psikolojiktir’ diyorlar, ‘Ekonomi uçuşa geçti’ diyorlar” diyerek iktidarın krize yönelik açıklamalarını aktaran Çerkezoğlu; “Fakat bizler için geçinmek her gün daha zor hale geliyor. İşçilerin emekçilerin ekonomisi değil, işsizlik ve zamlar uçuşa geçiyor” dedi. İşsizliğin Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdığını belirten Çerkezoğlu, konuşmasında işsizlik fonunun patronlara yağmalatılmasına da değindi. “İşsizlerin ‘geçinemiyoruz’ çığlıkları yükselirken, işsiz işçilere ait 8,7 milyar TL teşvik adı altında işverenlere aktarıldı. Aynı dönemde yapılan işsizlik ödemesi ise 5,7 milyar TL’de kaldı. Bu da yetmedi, 130 milyar TL’yi aşan İşsizlik Sigortası Fon kaynaklarının yüzde 92’den fazlası, enflasyonun altında faiz oranlarıyla devlet tahvillerine yatırıldı” şeklinde konuşan Çerkezoğlu, işsizlerin parasının sermayenin ihyası için çarçur edildiğini vurguladı.
Konuşmasına “Bizler krizle boğuşuyoruz, çarşı-pazarda fiyatlar uçuyor, memleketin ekonomi bakanı çıkıp ‘enflasyon düştü’ diye övünüyor” şeklinde devam eden Arzu Çerkezoğlu, hükümetin “Bundan sonra ücretleri gerçekleşen enflasyon kadar değil hedeflenen enflasyon kadar artıracağız” açıklamasını da eleştirdi. Önümüzdeki sene için hükümetin enflasyon hedefinin yüzde 8 olduğunu hatırlatan Çerkezoğlu; “Evlerimize gelen faturalar yüzde 8 değil, en az yüzde 50 zamlandı. Pazarda, markette gıda ürünleri yüzde 8 değil, en az yüzde 30 zamlandı. O halde ücretlerimiz neden gerçek enflasyon oranında değil de hedeflenen enflasyona göre artsın?” dedi. Çerkezoğlu, hükümetin işçilerin alım güçlerini düşürecek ücret politikaları dayattığını, böylece ücretlerin sürekli aşağı çekildiğini söylerken yüzde 3’lük ve yüzde 4’lük zamlarla bağıtlanan kamu sözleşmelerini örnek olarak sundu.
2020 yılı bütçe görüşmelerinin önümüzdeki günlerde başlayacağını hatırlatan Çerkezoğlu, devletin topladığı vergilerin dörtte üçünü işçilerin ödediğini, bu konunun kendileri açısından bir mücadele konusu olduğunu vurguladı. Ekonomi Bakanının “Vergiyi tabana yayacağız” açıklamalarına değinen Çerkezoğlu, “Bu kabul edilemez. Vergiyi zaten taban ödüyor, biz ödüyoruz, işçiler, emekçiler ödüyor. Vergiyi tabana değil tavana yayın, tavana! Elinizi cebimizden çekin, vergi gelirlerini artırmak istiyorsanız kar ve faiz gelirlerini, serveti vergilendirin diyoruz. Biz vergide adalet istiyoruz!” dedi.
Dünya Bankasının hazırladığı İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde Türkiye’nin son iki yılda 60’ıncı sıradan 33’üncü sıraya yükselmesine de değinen DİSK Genel Başkanı, bu yükselişin işçiler açısından övünülecek bir yanının olmadığının altını çizdi. Çerkezoğlu bu yükselişin emeğin haklarının gaspı ve artan iş cinayetleri, kuralsız ve esnek çalışma ile işçiler için daha az örgütlenme ve patronlar için daha fazla vergiyle kaydedildiğini belirtti. “İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ülkemizin yükselişi madalyonun bir yüzüdür.” Diyen Çerkezoğlu sözlerine şöyle devam etti; “aynı madalyonun diğer yüzünde Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun Küresel Haklar Endeksinde ülkemizin işçiler için en kötü 10 ülke arasında yer alması bulunmaktadır!”
“Yapacak çok işimiz, yürüyecek çok yolumuz var” diyen Çerkezoğlu konuşmasını mücadele çağrısıyla sonlandırdı. Tüm işçi ve emekçileri talepleri etrafında birleşmeye ve mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.