
Genç yaşlı, evli bekâr, köylü, şehirli, Avrupalı, Asyalı fark etmiyor. Dünyanın her yerinde baskı altına alınıyor, şiddet görüyoruz. Kadınların emek gücü ucuzdur. Bu düzende söz hakkımızı erkekler belirlemek istiyor. Çalışıyor ve ev geçindiriyoruz ama genellikle yedek işgücü olarak görülüyoruz. Evde yardımcı çalışan olarak görülüyoruz. Devlet kanunları da kadınlar dışlanarak çıkartılıyor. Kadın ısrarla yok sayılıyor, sadece bir vitrin süsüymüş veya bir objeymiş gibi gösteriliyor. Her şeye kâr amaçlı bakan bu sistem, kadına da öyle bakıyor. Bir araba tanıtımında kadın arabanın üstünde yatıyor, bir ev tanıtımında mini elbiseli bir kadın evin bahçesinde salına salına geziniyor, kafelerin önlerine genç güzel kızları koyuyorlar. Amaç müşteri çekmek!
Oysa biz kadınlar bunlardan ibaret değiliz. Bugün dünyanın dört bir yanında yiğitçe direnen, haklarına sahip çıkan, mücadelenin en ön saflarında yerlerini alan, biz de buradayız diyen emekçi kadınlar var. Ücret eşitsizliğine, yapılan zamlara, baskılara boyun eğmiyorlar. Diktatörleri koltuklarından indiriyorlar. Geçmişten günümüze her an yılmadan tüm inancıyla mücadele etmiş, yaşamı boyunca mücadeleden bir an olsun kopmamış kadınlar var olmuş bu yeryüzünde.
Biz UİD-DER’li kadınlar da onlarla aynı mücadelenin parçasıyız. Kadınlar mücadelede öne diyerek mücadeleyi büyüten kadınlarız. UİD-DER’li kadınlar bulundukları her yerde; işte, okulda, fabrikada, atölyede, mahallelerinde yaşamın tüm alanlarında kadınlara ulaşmak için çalışıyor, mücadele ve dayanışmanın önemini anlatıyorlar. Bir araya gelip etkinlikler düzenliyor, sohbetler yürütüyorlar. Kadınların sorunlarını dinliyor, beraber çözümlerini konuşuyorlar. Beraber öğreniyor, her şeyi beraber yapıyorlar. Kadın mücadeleye katıldığında zihni açılır, kendine güveni gelir, adımlarını daha sağlam atar. Başı dimdiktir, yılgınlık, umutsuzluk ve çaresizlik yoktur artık. Bu değişim fark edilmeyecek gibi değildir. Evinde, işyerinde davranışlarıyla tutumlarıyla bir adım öne çıkar. Çünkü o artık değişmiştir. Yalnız değildir, yanı başında yiğit emekçi kadınlar ve mücadele dostları vardır. Yalnız ve çaresiz değildir artık.
Yok sayılmamak, ben de varım demek için mücadeleye katılmalı dayanışmamızı büyütmeliyiz. Öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Şunu unutmayalım ki kadın mücadele içinde özgürleşebilir.