
Kapitalist düzene ve onun yarattığı çelişkilere, sorunlara karşı giderek büyüyen hoşnutsuzluk dünya genelinde milyonlarca işçiyi meydanlara çıkarıyor. Emekçilerin haklı öfkesi adeta bir isyan dalgasına dönüşmüş durumda! Bu kez de Kolombiya’da meydanlar işçilerle, emekçilerle, gençlerle doldu taştı. 21 Kasımda sendikaların başını çektiği ve pek çok meslek örgütü ile öğrenci örgütlerinin de katılım gösterdiği bir genel grev gerçekleştirildi.
Grev çağrısıyla başkent Bogota başta olmak üzere, Cali ve Barranquila gibi büyük şehirlerde 250 binden fazla işçi ve emekçi meydanlara döküldü. Genel grev, Kolombiya’nın son 42 yılında gerçekleşen en büyük grev oldu. Sendikalar, hükümetin işçilerin ekonomik ve sosyal şartlarını geriye götürecek, hak gasplarıyla dolu bir “reform” paketinin hazırlığında olduğunu belirtiyorlar. Bu saldırı paketiyle emeklilik fonundan kesinti yapılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi, asgari ücretle çalışan pek çok işçinin yaş sınırlaması yoluyla ücretlerinin düşürülmesi ve özelleştirmeler gündemde. İşçiler, haklarına yönelik saldırılara geçit vermeyeceklerini haykırıyorlar. Hakkını arayan emekçilerin sesini boğmak üzere hem polisi hem orduyu harekete geçiren sermaye sınıfı, 3 kişinin ölümüne, onlarca insanın yaralanmasına sebep oldu. Protestolara katılan çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Grevin ilk günü Cali şehrinde sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, ülkenin Venezuela, Brezilya, Ekvador ve Peru ile olan tüm sınırlarında geçişler kapatıldı. 22 Kasımda ise başkent Bogota’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi ancak emekçilerin meydanlara çıkması engellenemedi. Emekçiler kongre binası önünde, cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde ve Bolivar Meydanında bir araya geldi.
Eylül ayından beri çeşitli protesto gösterileri düzenleyen üniversite öğrencileri de grevci işçilerin yanında yer aldı. 2018’de verdikleri mücadele ile eğitime daha fazla bütçe sözü alan öğrenciler, hükümetin sözünde durmadığını ve üniversitelerde yolsuzlukların arttığını belirtiyorlar. Kaliteli eğitimin bir hak olduğunu ifade eden öğrenciler, hakları için sokaklara dökülen insanların polisin şiddetine maruz kalmasını da protesto ediyorlar.
Genel grev, pek çok kesimden emekçinin taleplerini haykırdığı bir platforma dönüştü. Çevrecilerin, insan hakları savunucularının ve yerli halkın da yer aldığı eylemlerde, Devlet Başkanı Ivan Duque’nin iktidara geldiği 2018’den bu yana, ülkede işlenen siyasi cinayetlerin arttığına, 2016 yılında FARC ile imzalanan barış anlaşmasına uyulmadığına dikkat çekildi. Kolombiyalı emekçiler hükümetin anlaşma şartlarına bağlı kalmasını talep ediyorlar. Ayrıca Şili, Ekvador gibi çevre ülkelerin emekçilerine de selam gönderen işçiler, “ekonomik eşitsizlik giderek artıyor ve haklarımız için ayağa kalkmak zorundayız” diyor. Kolombiya hükümetinin tüm baskılarına rağmen işçilerin eylemleri devam ediyor.